Spiegel‘in haberine göre 50 metrekare büyüklüğündeki evde oğluyla oturan Franz, şu anda 530 euro kira ödüyor. 2010 yılında taşındığında kira 430 euro idi. Politikacıları göreve çağıran adam, politikacıların kentin mahvedilmesine seyirci kalmamasını istiyor.
Gösterilerin sloganı “Baskıya ve çılgınlığa karşı birlikte” mücadele olarak seçilmiş. Sadece Berlin’de değil, Dresden, Hamburg, Stuttgart, Barselona ve Paris gibi diğer birçok Alman ve Avrupa kentinde de insanlar konut sıkıntısı ve kiraların ödenemez durumda olmasına karşı sokağa çıktı.
Berlin‘de 200 inisiyatifin çağrısını yaptığı „Kira çılgınlığına karşı mücadele“ gösterisine 40.000 kişi katıldı. 40.000 kişi Alexanderplatz‘dan Berlin Emlak Fuarı‘nın yapıldığı Treptow‘a kadar yürüdü.
Kamulaştırmaya Evet mi, Hayır mı?
Halkın oylarıyla iktidara gelen partiler, halkın kararına karşı şirketlerin yanında yer almakta beis görmüyor. CSU-Başkanı Söder, halkın talebine, kamulaştırmaların sosyalist fikirler olduğunu ve burjuva politikalarıyla ilgisi olmadığını belirterek karşı çıktı. SPD, FDP ve AfD de aynı şekilde kesin olarak kamulaştırmaya karşı olduğunu açıkladı.
Kamulaştırmaya Sol parti veYeşiller partisi’nden başka olumlu bakan parti yok.
Inisiyatifler, Berlin‘de 3000‘in üzerinde konutu olan şirketlerin kamulaştırılması amacıyla imza kampanyası çalışmalarına başladı. Halk oylamasının yapılabilmesi için 20.000 imza toplanması gerekiyor. Referandum yapılması çağrısı yapan gruplar, anayasanın 15. Maddesine atıfta bulundu. Gerek Anayasa’nın 14. Maddesi gerekse 15.maddesi “Mülkiyet Hakkı“nın kapsam ve sınırları yasalarla belirlenir diyor. Ve 3.pragrafta kamulaştırmanın, toplumun yararı için mümkün olduğuna ve tazminat karşılığında olabileceğine hükmediyor.