Basına tanıtılan yeni bir bilimsel araştırma aile içerisindeki cinsel tecavüz ve ensest ilişkilerin son derece zor ortaya çıkarılabildiğini gösterdi.
Çoğunlukla babaların çocuklarına cinsel tecavüz uygulaması bilinmesine rağmen, sanki hiç bir şey olmamış gibi aile yaşantısının devam etmesi bu şiddet ortamının dışarından anlaşılmasını zorlaştırıyor.
Çocukların Uğradıkları Cinsel Şiddeti Araştırma Komisyonunun basına tanıttığı araştırma sonuçları, yaklaşık her iki cinsel tecavüz bizzat çocukların babaları tarafından gerçekleştiriliyor. Araştırma erkeklerin yüzde 87'sinin, kadınların ise yüzde 13'ünün cinsel tecavüzcü olduğunu ortaya çıkardı. Mağdurların ifadelerine göre babalarının yanı sıra amcaları, büyükbabaları veya ailenin diğer erkek fertleri de cinsel tecavüzde bulunuyor.
Beş yıl süren araştırmada toplam 870 çocuğun ifadesi alındı. Araştırmayı Frankfurt'taki Goethe Üniversitesi bilim insanları yönetti. Mağdurların ezici çoğunluğu kız çocukları. Cinsel şiddete uğrayan erkek çocukların oranı ise yüzde 10 olarak belirlendi. Mağdurlar cinsel şiddeti uygulayan kişi tarafından dayakla ve tehditle susturuluyor. Konuşsalar bile ne anneleri, ne de başka aile fertleri onlara inanmıyor, inanmak istemiyor, ya da hoş görü gösteriyor. Araştırma cinsel şiddetin genellikle altıncı yaştan itibaren başladığını ve uzun yıllar boyunca sürdüğünü gösteriyor. Bilim insanları cinsel şiddetin kamu kurumları tarafından ortaya çıkartılıp durdurulamamasının temel nedeninin, aile içi meselelere karışılmak istenmemesi olduğunu söyledi.
Bununla birlikte mağdur çocukların kendi ailelerinden ayrılamamaları da önemli bir neden. İfade veren mağdur çocuklar cinsel şiddetten kurtulmak için defalarca evden kaçmaya çalıştıklarını, ancak bunu başaramadıklarını söylüyor. Bir çoğunda intihar düşüncesi de yaygınlaşıyor. Bilim insanları araştırmanın sonuçlarının bilhassa gençlik daireleri tarafından dikkate alınmasını ve etkin mücadelenin başlatılmasını talep ediyor.