Kapitalizmin en ciddi gerçeklerinden birisi varlıklı olanın daha fazla alıyor olması, zenginin daha zengin olması. Buna karşın yoksul olanın yoksul kalması. Bu özellikle çocukları daha fazla vuruyor. Yoksul olarak doğanın bu durumdan kurtulması çok zor.
Bertelsmann-Stiftung yaptığı yeni araştırma sonucunu açıkladı: Almanya'da her beşinci çocuk ve genç yoksulluk ortamında yaşıyor.
Hessen eyaletinde başı yüzde 26,2 ile Kassel çekiyor. Son yıllarda yoksulluk içinde yaşayan çocuk ve gençlerin durumu daha da kötüleşti.
Tek kişinin çalıştığı ailelerde ve ortalama gelirin yüzde 60'ının altında maaş alan veya Hartz-IV yardımı ile yaşayan ailelerin içinde büyüyen çocukları yoksul olarak kabul ediliyor.
2014-2019 yılları arasına baktığımızda, ekonomide altın dönem yaşanmasına rağmen son beş yıl içinde yoksul çocukların durumunda bir iyileşme olmadığı görülüyor. Yani yoksullar yoksul olarak kaldı.
Korona salgını bu durumu daha da çekilmez hale getirdi. Çünkü gelir seviyesi yeterli olmayan aileler ağır çalışma koşullarında yarı zamanlı veya mini işlerde yok pahasına çalışanlardan oluşuyor. Bunlar kriz durumunda işlerini ilk kaybedenler, kısa çalışma parası alma hakları olmayanlardan oluşuyor. Parasal sıkıntılar, küçük konut durumunu psikolojik bunalımları tetikliyor.
Almanya’da her beşinci çocuk ve genç, yani çocuk ve gençlerin yüzde 20’si yoksulluk içinde yaşıyor. Bu da 2 milyon 800 bin çocuk ve gencin yoksulluk içinde yaşadığı anlamına geliyor. Bertelsmann Vakfı, Korona krizinin yoksul çocukların durumunu daha da kötüleştirdiğini belirledi.
Almanya’da 6 Şubat 2020 tarihli haberlere göre yaklaşık olarak 1,5 milyon çocuk Hartz IV yardımı alan ailelerde yaşıyor.
Yoksul çocukların üçte ikisi aileleriyle bir defalık da olsa bir hafta bile tatile gidemiyor. Ailenin geliri ayda bir defa sinemaya, konsere, yemeğe gitmeye yetmiyor. Sınıf gezilerine gitmeleri, öğrenci değişimi programlarına katılmaları veya arkadaşlarını eve davet etmeleri çok zor.