„Anti-Sınır Dışı-Endüstrisi“nin yılın en kötü kavramı olarak seçilmesi iyi bir karar. Bu, “Tartışmalarımızda sınırlarımızın ne kadar sağa kaydığını gösteriyor.” Ve bu sınırlar dilde de kendisini ortaya koyuyor.
Kavram dil sürçmesi değildi
Daha da kötüsü, yılın en kötü kavramı iktidar partisinin önde gelen bir politikacısına ait. Yani Almanya Parlamentosundaki CSU eyalet grubu başkanı Alexander Dobrindt'ten geliyor. Yılın en kötü kavramını seçen Jüriye göre O, “Anti Sınır Dışı Endüstrisi” kavramını bir dil sürçmesi sonucu kullanmadı. Tam tersine bilerek kullandı. Böylece ilticaları reddedilen sığınmacıların sınır dışı edilmesine karşı açılan davaları ve hukukun üstünlüğünü sabote etti. Dobrindt, ilticaları reddedilen sığınmacıları yasal olarak destekleyenleri büyük paralar kazanmak istemekle suçladı.
Dilin sınırı kayıyor
Bütün bunlar sadece dilsel değil aynı zamanda içerik açısından da kabul edilecek bir durum değil. Bir iktidar partisi politikacısından gelen bu tür sözler beni sinirden mosmor ediyor, gerçeği söylemem gerekirse beni korkutuyor. “Anti Sınır Dışı Endüstrisi” çok sayıdaki örnekten sadece bir tanesi. Bavyera başbakanı Markus Söder tarafından kullanılan "Sığınmacı turizmi" kavramı da yılın en kötü kavaramı olma yarışına dahildi.