Yeşiller’in başbakan adayı Annalena Baerbock

|   Almanya

Yeşiller Partisi Kongresi, parti lideri Annalena Baerbock'un (40) başbakan adayı olmasını büyük çoğunlukla onayladı. Oy kullanan 688 delegeden 678’i, yani yüzde 98.55’i partinin başbakan adayı Annalena Baerbock’a tam destek verdi.

Yeşiller, gençlerin kendi isteğiyle işsiz kalmamış olanlara ödenecek Hartz IV yardımının 200 Euro artırılması talebini reddederek Hartz IV olarak bilinen sosyal yardımın ayda 50 euro artırılmasını ve asgari saat ücretinin de 12 euroya yükseltilmesini kararlaştırdı.

Yeşiller’in başbakan adayı Annalena Baerbock, “Eski dönem bitti, yeni bir dönem başlıyor” dedi.

YEŞİLLERİN YÜKSELİŞİ: ESKİ İDEALLER ARTIK SADECE YÜK
Balon yolculuklarında yükselme, sürekli yük atarak gerçekleşir. Almanya “Die Grünen”/Yeşiller partisi bu prensibi kopyaladı. Yük ata ata inanılmaz yüksekliğe erişti. Üzerinde iklimin korunması yazan yeşil balon yükseliyor da yükseliyor. Eylül ayındaki Federal Meclis seçimlerinde bugünkü tahminler gerçekleşirse, bir sonraki mecliste eskisi gibi 67 değil iki yüz Yeşil milletvekili olacak.

Yüklerin atılması 22 yıl önce başladı. Yeşiller, pasifizmlerine veda edip Alman Silahlı Kuvvetlerinin Kosova savaşında konuşlandırılmasını kabul ettiklerinde Yeşillerin Fischer’i, Schröder-SPD’si ile kırmızı-yeşil federal koalisyon hükümetini kurmuşlardı. Yeşillerin meşhur sloganı silahsız barış yaratmak artık yüktü ve balondan atıldı. Bombardımanı savunanlar gerçeği görüp hayallerden uzak bir politikadan söz ettiler. Bugünün gerçeği, iki parti liderinden biri olan Robert Habeck’in Ukrayna’ya silah sağlanması çağrısında bulunması. Kırk yıldan fazla bir süre önce Yeşiller Partisinin beşiğinde duran barış hareketinin artık partide yeri yok.

Son zamanlarda sivil haklar savunucuları, insan hakları ve sığınmacı grupları, doğrudan demokrasinin dostları, eleştirel polislerden nükleer savaşa karşı doktorlara ve genetik eleştirmenlere kadar birçok küçük sivil toplum örgütü için durum böyle.

Onların sorunları Yeşil Parti liderliğinin sorunu değil. Temel haklar, hukukun üstünlüğü, demokrasi -bunlar hâlâ yeşil tabanda bir rol oynuyor, ancak Yeşil Başbakan Adayı Habeck ve Annalena Baerbock için değil; seçim programı taslağında bu sorunları bulmak için büyüteç kullanmak gerekiyor. Parti liderliği, “mülteci koruması” gibi bir sözün seçmenleri ürkütebileceğinden korkuyor.

Balon yolculuğunda, atılan yükler su ve kumdan oluşur. Yeşiller söz konusu olduğunda, önceki temel talepler ve uzun süredir devam eden temel kaygılar atılıyor. Yeşillerin çok geç farkına varmaları mümkündür, çünkü iklim savunusu her şeyi gölgede bırakıyor, ancak yük değil, prensip  atıyorlar. SPD bunu Hartz IV ile yaptığında ve sosyal adaleti bir kenara attığında yükselişe geçmedi düşmeye başladı.

Yeşiller yönetimini işçi sorunları ilgilendirmiyor. Kendileri vekil olarak 10 Euro civarında maaşı garantilerken, bir işçi için 12 Euro asgari saat ücretinin yeterli olacağına karar verdiler. Yeşiller yönetiminin karbondioksit emisyonunun azaltılmasına bağlı olabilecek fiyat yükselmelerine karşı yoksulun yanında yer alan bir plan ve programı yok. Yeşiller yönetimi orta tabakanın partisi olma konusunda iddialı. Bu nedenle kendi seçmenini koruyacak şekilde yıllık kazançları 250.000 euronun üzerinde olanlardan yüzde 42 yerine yüzde 48 vergi alınmasına karar verdi.

Yeşiller yönetimi gösteri hakkıyla ilgilenmiyor. Varsa yoksa iklim korunması, iklim bir korunsun tüm sorunlar çözülür!

Yeşiller partisinin dört kuruluş hikayesi, dört kökü var(dı): Birincisi, ekoloji, ikincisi, pasifizm, üçüncüsü, sivil haklar, dördüncüsü, kadın hareketi. İki kök bodur ve solmuş, diğer ikisi canlı - ekoloji ve eşitlik. Başka bir şey yok. Büyük iktidar partisi olmak isteyen bir parti için bu yeterli mi? Kapsamlı bir demokrasi ve hukuk politikası onlar için bir rol oynuyor mu, iç güvenlik politikası hangi rolü oynuyor? Yoksa “İklim için savaşan her yerde başarır!” sloganı partinin ana sloganı mı oldu?

Yeşiller şimdi büyüyor, sık sık söylenen şu: vahşi yılları ne kadar geride bırakırlarsa ne kadar unuttururlarsa o kadar başarılı olurlar. Ancak bir partinin karakterini klasik iç politika belirler. Almanya’yı 35 yıldır Yeşiller yönetiyor. Bu süre zarfında hiçbir yere içişleri bakanı atamadılar. Yeşillerin liberallik konularında rekabet ettiği FDP burada kesinlikle önde: Hans-Dietrich Genscher federal hükümette liberal bir içişleri bakanıydı, Werner Maihofer ve Gerhart Baum da liberal bir içişleri bakanıydı, Burkhard Hirsch aynı zamanda çok liberal bir içişleri bakanıydı.

Ve Yeşiller? Seçim program taslağında entegrasyon konusunu Federal İçişleri Bakanlığından almak ve bunun yerine sosyal uyum için ayrı bir bakanlık kurmak istediklerini beyan ediyorlar. Bu, sorumluluktan ve günlük güvenlik politikasının zorluklarından yeşil bir kaçıştır sadece. Bu konuları bir bütün olan genel iç ve güvenlik politikasından ayıramazsınız. (Kaynak: Heribert PRANTL - Süddeutsche Zeitung )

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için