Çünkü yıllardır verdiğimiz mücadele sonucu barış gelecek, silahlar susacak, savaşlar, ölümler ve düşmanlıklar bitecek. Kadına ve çocuğa uygulanan şiddet tarih olacak. Sevgi çiçekleri açacak. Yoksul çocukların gırtlağından sımsıcak yemekler geçecek. Avrupa’nın demokrasinin doğduğu ülke Yunanistan’da kurduğu toplama kamplarına kapatılmış sığınmacılar özgürlüğüne kavuşarak insan oluşunun coşkusunu yaşayacak. Okullar sidik kokmayacak. İnsanlar aldıkları maaşla, sosyal yardıma muhtaç olmadan insanca yaşayabilecek.
Bilinçli tüketim alışkanlığımızla plastik çöp paketleri dönemi kapanacak.
Yediğimiz meyleri, sebzeleri dölleyen arılar yeniden uçmaya başlayacak.
Yeni yılımız kutlu olsun
Yaşama, özgürlüklere dair bir ideali olmayan aşağıdaki küçük insanlar, kendilerine yol açmak için birbirlerini dirseklerken, içtiği ucuz şarapla sarhoş olup „özgürlüğün tadını çıkarırken“, eğlenme cahili yukarıdakiler ise Yeni Yıl partisinde 2019 yılında kazandıkları milyarları kutlamak için şampanyalar patlatacak, yeni yıldaki planları için yeni ticaret ortaklarıyla, lobici politikacılarıyla bir araya gelecek. Silah satışı, ortaklık anlaşmaları imzalayacak.
İdealsiz yaşayan aşağıdakiler, mutluluk veya barış dileğinde bulunarak adak adayacak. Dileğin yerine gelmesi durumunda yoksullara para verme ya da yardım etme vaadinde bulunacak. Ancak mutluluk, barış gibi dileklerin gerçekleşmesi için kendisi bir şey yapmayacak. Sadece dert yanacak, bir şeyler yapmak isteyen insanlara burun kıvıracak.
İdealsiz yaşayan aşağıdakiler, gerçeği görmemek için gerçeği gösteren gözlüğü takmamakta direnecek. Gerçeği görmemek ve böylece de sorumluluk almamak için siyaha beyaz diyerek yalan söyleyecek. Gelecek ideali olmadığı için geçmişin başarılarının kanatları altında kendisine bir sığınak arayacak.
İnsanı „dünyanın en tuhaf mahluku“ olarak değerlendiren Nazım,
„Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! „ demiş.
Bu idealsizlikle 2020 yılı da 2019 gibi boktan geçecek. Üzgünüm, ama gerçek bu.