Nükleer santral kurulmazsa enerji krizinin kaçınılmaz olduğunun ısrarla vurgulandığını ifade eden Atom karşıtı ve elektrik mühendisi Kamer Gülbeyaz, bunun doğru olmadığını söyledi.
Gülbeyaz, Yenilenebilir enerji potansiyelinden yeterince yararlanılamadığını, Türkiye'nin 2030 yılında dahi elektrik talebini karşılayabilecek kaynakları olduğuna dikkat çekti.
Elektrik mühendisi, "Türkiye'nin kurulum, üretim, işletim ve güvenlik maliyetleri çok yüksek olan, atık sorunu çözülemeyen ve tüm dünyada elektrik üretim yöntemi olarak terk edilen nükleer enerji santrallerine ihtiyacı yoktur.“ dedi.
Gülbeyaz’a göre hükümet Akkuyu gibi bir cennet koyunu nükleer atıklar mezarlığına dönüştürmek istiyor.
Akkuyu'da tüm tesisi Rusya yapacak ve işletecek. Yapım, üretim, tedarik, atık yönetimi gibi her konuda Rusya olacak.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necdet Pamir, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu bile 4 önemli noktada nükleer enerjideki tehlikeleri kabul ettiğini hatırlattı. Pamir, “ilk olarak nükleer santral yatırımı yapımı, söküm ve atık maliyetiyle çok pahalıya geliyor. Nihai atık sorunu tüm dünyada tartışmalı bir konu olarak hala duruyor. ” diye konuştu. Pamir, Türkiye'nin nükleer santral kurmak yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiği görüşünde.
Elektrik mühendisi olarak o işini biliyor. Sadece eleştiren yahut da politikacılar gibi savunmuyor, elektrik ihtiyacının nasıl karşılanacağını da söylüyor.
O işinin sorumluluğunu biliyor. Ama politikacıların böyle bir sorumluluğu yok. Yapılacak atom santralinin patlaması durumunda politikacıların hesap vermesi söz konusu değil. Onlar yaptıkları işin hesabını sadece seçilmeyerek öderler. Mahkemelerde hesap vermezler. Dünyadaki hesap verilmeyen tek meslek politikadır.