Kassel’de Cuma akşamı (17.04.2015) yapılan toplantıda, NAVDEM temsilcisi Yüksel Koç, bilgilendirme toplantısına, Neden HDP sorusuyla başladı:

O-Ton
“Türkiye egemenlikçi sistemi yüzyıllık zihniyetiyle, dün adı başka partiler olan, başka yönetimler olan Türkiye egemenlik sistemi bugün kendisini bugün AKP ile somutlaştıran bu egemenlikçi zihniyet, Türkiye'de hep tekçi bir mantık dayatmıştı: Tek din, tek millet. Hep tekçi bir anlayışa dayanan bir egemenlikçi anlayışla Türkiye ve Kürdistan'da bütün halklara ve inançlara ölüm ve katliam dayatmıştır.  

Bugüne kadar Türkiye ve Kürdistan'da yaşayan tüm halklar ve inançlar kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir yönetim sistemini bulamamışlar ve katliamlara ve baskılara maruz kalmışlardır. 

Bugüne kadar bir araya gelemeyen yapılar ve hareketler ilk defa HDP projesi etrafında bir araya geldiler. Bu Türkiye'de ilk defa, Kürdistan'da ilk defa başardığımız bir olgudur.
Biz daha 8 Haziran'ı beklemeden bu ittifak politikasıyla demokratik, özgür, eşit bir Türkiye talebiyle ilk defa bizde bir araya geliyoruz. Bugüne kadar egemenlikçi yapı tarafından ötekileştirilen kesimler, inançlar, gruplar bir araya gelemediğimiz için hep başkaları yönetti. Bizler hakkında başkaları karar verdi.
Dün bunun adı CHP idi, başka gün MHP idi işte bugün de AKP'dir.

Biz Türkiye'de bir değişimin talibiyiz. Biz Türkiye'de yönetim ve zihniyetin talibiyiz. HDP yeni bir yaşam, yeni bir felsefe, yeni bir paradigma yeni bir Türkiye'nin adıdır. “

Değişime talip olduğunu açıklayan HDP’nin seçimlerde barajı aşamaması durumunda ne olacak? HDP’nin barajı aşamaması tehlikesinin kaygılarını taşıyanların gerekçesi ne?

O-Ton
Hüseyin Avgan:
„ Barajı aşmadığında Türkiye yönetilemez hale gelecek. Çünkü HDP'nin seçmenlerinin yüzde 80'ni yüzlerce sokak hareketine katılmış insanlardan oluşuyor.
Demokrasi mücadelesinin sokak hareketiyle parlamento hareketinin birleşmesiyle gerçekleşebileceğini düşünen bir hareket.“

Tonlamaya dikkat ettiğimizde anlatılmak istenenin tehdit değil bir kaygıyı ifade ettiği hissediliyor. Üç beş yıl öncesine kadar adları yerine terörist lafı kullanılırken, Kürt diye bir halkın olmadığı iddia edilirken, bugün Kürtlerin kardeş olarak kabulü yıllardır süren mücadele ile elde edildi. HDP bugün Kürt sorunun çözümünde asıl aktör rolü oynuyor. Kürt sorunu çözülecek bir sorun olarak politik gündemde dururken HDP’nin barajı aşmaması, çözümü gerçekleştirmek için sokak mücadelesinin başlayabileceğine işaret ediyor.

Talepler doğru fakat altı doldurulmadığı için seçmene ulaşması zorluklarla karşılaşacağa benzer. ”Demokrasi nedir, iyi bir şey olduğu kesin. Ama bundan benim kazancım ne olacak. Kadın özgürlüğü ne demek, kadın özgürlüğü nasıl sağlanacak?” diye soran kişiler pek de haksız görünmüyor.