Spiegel Online muhabiri Hasnain Kazim, İstanbul’da oturan ve bir çok ABD gazetesi için yazan bir İngiliz muhabirin, her eleştirel bir haber işinizi kaybetmenize veya hapse girmenize sebep olabiliyor” dediğini yazmıştı.

Aralarında hayatın sesi kanalı ve evrensel gazetesinin de bulunduğu çok sayıda medya kuruluşu hakkında terör örgütü propagandası ve benzer iddialarla anayasal düzene karşı işlenen suçlar bürosunca soruşturma başlatıldı.

Bir çok konu yasak
Hapse girmenize, yayın organının kapatılmasına sebep olacak birçok yasaklı konu var. Örneğin, hükümet tarafından yüz yıl önce Ermenilere uygulanan şiddetin soy kırım olduğunu belirten haberler istenmiyor, en iyisi bu konuyu dile getirmemek.

Aynı şekilde Güney Doğu’da Kürtlere karşı yürütülen savaş haberleri istenmiyor. Hükümet saldırıları „Teröristlerle savaş“ olarak tanımlıyor. Bunun anlamı ise PKK. Ama şu da bir gerçek ki, sivil halka karşı da bir savaş yürütülüyor. Ankara, Kürt bölgelerine gitmek isteyen gazetecileri resmi olarak „güvenlik gerekçesiyle“ engelliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı eleştirel haber yazmak da yasak. Erdoğan’ın oğlu Bilal’i yolsuzluk yapmakla suçlayan bir haber portalı „Cumhurbaşkanının oğluna hakaret“ gerekçesiyle kapatıldı.

Baskı başarılı olabilir mi?
Ayrıca medyanın Türkiye’nin Suriye’deki İslamistlere silah gönderdiği şüphesini dile getirmesi de yasaklı bir konu.

Cumhuriyet gazetecileri Can Dündar ve Erdem, bu konuda yaptıkları haber nedeniyle „terör örgütünü destekleme“ ve „ajanlık“ yapma suçlamasıyla tutuklanmıştı. Bu gazetecilere karşı, hükümet yanlısı medya tarafından internette, “ajanlık“, „provokatörlük“, „teröristlere yardım“, „yabancı güçlerin maşası“ olma kampanyası başlatılmıştı.

Spiegel Online muhabiri Hasnain Kazim da 2014 Mayıs ayında zamanın başbakanı bu günün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a hakaretten suçlanmış ve akreditasyonu uzatılmadığı için 2016 Mart ayında Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmıştı.