Türkiye'de basın sakıncalı

|   Dünya

Çünkü ekmeği kimin çaldığının söylenmesi ve bilinmesi istenmiyor. Büyükler konuşurken küçüklere bok yemek düşer'le başlayan ve kabul gören eğitimimiz, konuşan, yazan insanları cezalandırarak olgunluk seviyesine ulaşıyor.

Bu cezalar hafta sonu evden çıkma yasağı, harçlığın kesilmesi yasağı, konuşanı dövme, odaya kapatma, ağzına biber sürme, yazanı hapse atma, işten atma şeklinde sürüyor. Bunu çocuk eğitiminin bir yöntemi haline getirmiş bir toplumda medya özgürlüğünden dert yanmak, hastalıklı bir toplumda sağlıklı insanlar beklemek kadar aptalca değil midir?

Değişmesini istediğimiz ya da muş gibi yaptıklarımızı günlere sıkıştırmışız. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü de bunlardan birisi. Türkiye’de basın özgürlüğü buruk kutlanıyor. ‘Basının özgür olmadığı ülkeler’ arasında gösterilen Türkiye’de, iktidarı eleştiren gazeteciler hapse girme veya işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

İnsan hakları örgütü Freedom House’ın raporuna göre, son 10 yılda basın özgürlüğü büyük oranda azaldı. Türk basını da "özgür değil" kategorisinde yer aldı (29.04.2015).

Türkiye uluslararası kuruluşlar tarafından son yıllardaki sansür ve baskı politikaları nedeniyle basın özgürlüğünde dünyanın en kötü sicile sahip ülkelerinden birisiymiş. İktidarı eleştirdiği için onlarca gazeteci hapse atılmış, yüzlercesi işsiz bırakılmış, Türkiye’de sosyal medya üzerinden hükümeti eleştirmek dahi cezalandırılabiliyormuş.

RSF: Türkiye, 180 ülke içinde 149'uncu
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) ‘2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ raporuna göre ise Türkiye 180 ülke arasında 149’uncu sırada.

CPJ: Türkiye, açık hava hapishanesi gibi
Türkiye’de basına yönelik kısıtlamalar uluslararası Gazetecileri Koruma Cemiyeti'nin (CPJ) ‘Basına Karşı Saldırılar, 2015’ raporunda da yer aldı. Bu raporda gazeteci Yavuz Baydar, Türkiye’nin gazeteciler için ‘açık hava hapishanesi’ne dönüştüğünü belirtti.


Türkiye'de özgürlük her zaman yasaklı ve sakıncalıydı

Ebeveynlerinin (devlet) sözünü dinlemediği, onlar konuşurken susmadığı için 12 Eylül'den sonra 1 milyon civarında insan cezaevlerine kapatıldı. İdam edildi, işkence yapıldı, ortadan kaldırıldı.

Bugün basın iktadara bağlı diyenler, öncelikle 12 Eylül'de, 12 Mart darbesi sırasında basının hangi haberleri yaptığına bakarak kendisiyle hesaplaşsın. Köşelerinde yazarken, çok izlenceli tv programı yaparken  “basın özgür değil” diyenlere ateş püskürenlerin işinden olduğunda neden basın özgürlüğü üzerinde kitaplar yazdıklarını anlamaya çalışsın.

Önce özgürlüğü insanlara anlatabilmeli, bunu yaparken de özgürlüğü kendimiz için değil, herkes için istediğimiz konusunda samimi olmayı becerebilmeliyiz.
Gerçekleri duymak istemeyen, gerçekleri anlatanlara düşman olur.

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için