Bununla iç politikada gerginlik tıurmanıyor. Erdoğan, PKK ile birlikte çalıştıkları zannıyla yargının HDP milletvekillerine karşı dava açmasını istedi. Böylece Türkiye'deki barış süreci de sona ermiş oldu.
Suriye ve Irak'taki Kürtler arasında farklılıklar var. Kim kim tarafından tanınıyor. Ve hangisi Batı tarafından destekleniyor veya desteklenebilir. Bu soruya cevap vermek zor. Bu konuyu biraz daha derinleştirelim. Hangisi Batının ortağı, hangisi karşı.
8 gün önce Kuzey Irak Kürt Özerk Bölgesi Başkanı Mesut Barzani Erbil’de İP ajansına yaptığı açıklamada, PKK ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkileri hakkında bilgi verdi.
O-Ton
Barzani
"Eğer Türkiye barışçıl çözüm önerisi yapar ama PKK reddederse, PKK'ya karşı her şeyi yaparız. Ama Türkiye bizimle savaşmak için PKK'yı bahane olarak kullanırsa biz kendimizi savunmaya hazırız."
Barzani'nin gerekçesi kendi geçmiş tarihlerine antipatisini de gösteriyor.
1991 yılında Birleşmiş milletler Körfez savaşından sonra Irak'a ambargo uygulandığı sırada Kürtler arasındaki yeterli bir dayanışma yoktu. PKK, Türkiye ile Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtlerin tek bağlantı yolunu kesmişti. Bunu Kuzey Irak Özerk Kürt Yönetimi unutmuyor.
ABD'nin Irak'a saldırması sonrası iktidardan indirilen Saddam Hüseyin'in zamanında da benzer bir durum yaşanmıştı. Kandil'de olduğu gibi PKK savaşçılarının Türkiye'deki eylemlerden sonra dönüş yeri olarak Irak'ın Kuzeyini kullanması Barzani'nin reddiyle karşılaşmıştı.
İşte bu bölgeler Türk Hava Kuvvetleri tarafından saldırıya uğradı.
Tanınmış Al Monitor'a göre 75 F-16 jeti 3 saldırı dalgasıyla 400 PKK hedefini vurdu.
Barzani 21 Haziran'da İP'ye yaptığı açıklamada,
O-Ton
Barzani
"Bir kaç gün önce Erdoğan PKK'dan problemleri çözmek için silahları bırakıp parlamentoya dönmelerini istedi. Bunun akıllıca bir fikir olduğunu düşünüyorum."
Mesut Barzani'nin bürosundan geçtiğimiz yılın 7 Ağustos'u 8 Ağustos'a bağlayan gece Obama ile yapılan görüşmede politik çizgi değişimi yaşandı. Musul'a yaklaşan IŞİD saldırıları ABD'nin desteğiyle durdurulabildi.
Aynı gece Obama yeşil ışık yaktı. Bu yeşil ışıkla Peşmerge Birlikleri Almanya'nın da aralarında olduğu Batı'dan askeri araç, silah ve eğitim alabilecekti. O zamandan bu yana Kuzey ve Kuzey Batı Irak'da IŞİD'a karşı karadan sürdürülen saldırılar batılı koalisyon güçlerinin hava desteğiyle sürüyor.
Kuzey Suriye'deki Kobani'de Kürtleri tehdit eden IŞİD, ABD ve Peşmergenin desteğiyle geri püskürtüldü. Kürt Savunma Birlikleri resmi olarak 2012 yılında Kürt halkının desteği ile Suriye'nin sınır bölgesinde IŞİD'i bölgeden çıkaran tek güç durumuna geldi.
ABD Savunma Bakanı Eş Kata, iki hafta önce yaptığı açıklamada, " Karada oldukça etkili" tanımı yaptı.
PKK'ya yakınlığıyla tanınan IŞİD karşıtı örgüt YPG pentagon şefini rahatsız etmedi.
2003 yılında, ABD’nin Irak müdahalesi öncesi Kürt grupların operasyonu desteklemek ve Saddam’a karşı savaşmak üzere kendi aralarında anlaşmaları önemli bir aşama oldu. ABD sonrası dönemde, ülkedeki etnik ve dini grupların yönetimde daha fazla söz sahibi olmalarına müsait bir zemin oluştu.
Bu süreçte, KDP ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) öncülüğündeki Kürt gruplar, koalisyon güçlerine verdikleri desteğin neticesinde Saddam sonrası Irak siyasetinde “kilit rol” sahibi birer aktör haline geldi. Irak Anayasası’nda “federasyon” ibaresinin yer alması ve hemen akabinde Irak’ın kuzeyinde, KDP ve KYB yönetiminde bir federasyon kurulması bu dönemde gerçekleşti.
15 Ekim 2005’te daimi anayasanın kabul edilmesinin ardından yapılan parlamento seçimlerinde Kürt grupların elde ettiği başarı, Irak’ın kuzeyindeki yapının resmi siyasi varlığını pekiştirmesini sağladı.