Politik magazin programı Panaroma, Türkiye Suriye sınırında düşürülen Rus uçağı olayı ile ilgili iki soruya cevap aradı: Savunma refleksi miydi? Yoksa planlı bir saldırı mıydı?
Eski Alman General Harald Kujat: "ateş açma engellenebilirdi."

Eski Alman General Harald Kujat’a göre uçakla görüşmek, inişe zorlamak gibi normal kurallar uygulanmış olsaydı ateş açma engellenebilirdi. Ama bunların hiç birisi yapılmadı.

Saldırıyı bir tuzak olarak değerlendiren ABD hükümeti çalışanı Pierre Sprey ise, Türkiye’nin uyarılarının Ruslar tarafından neden duyulmadığını şöyle açıkladı: Çünkü Rus SU 24 askeri uçakları sivil telsiz frekanslarını duyamaz, sadece askeri sinyalleri duyabilir.

Eski Alman Albayı Wolfgang Richter de „Kesinlikle hazırlığı önceden yapılmış bilinçli bir düşürmeydi” dedi. Rus ve Türk uçaklarının izlediği yolları inceleyen Richter, Rus uçaklarının Türkiye-Suriye sınırına paralel uçuş yaptığını, doğrudan tehdit oluşturmadığını belirledi. Uçağının vurulmasında Türkiye’nin stratejik çıkarlarının belirleyici olduğunu tahmin ettiğini belirten Richter, hava sahası ihlalinin gerçek problem olmadığını, bilakis Rusya’nın Türkmenleri hedef almasının asıl problem olduğunu belirtti.

Suriye’de bir azınlık olan Türkmenleri terörist olarak gören Rusya haftalardır bombalıyor. Türkiye Türkmenleri nefret ettiği Esat’a karşı savaşta bir ortak olarak görüyor.

Tabi ki Türkmen isyancılar kime teşekkür borçları olduğunu çok iyi biliyor. Uçağın vurulmasından sonra atlayan pilotun vurulmasını kutlayan Türkmen savaşçı: “Biz Türk halkının duaları ve Türkiye’nin yardımlarıyla ayakta duruyoruz. Boyun eğmeyiz” diye konuştu kameraya.

Nato ülkesi Türkiye Türkmenlere bu zaferi hediye etti. Rusya’ya karşı kısa süreli bir zafer, ama ne pahasına?