Türkiye ve yurtdışına tek vücüt olunduğu sinyali verilmek istendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkla birlikte muhalefet partilerinin de yanında olduğunu dünyaya göstermek istedi. Böylece yurt dışında sert eleştirilere sebep olan „temizlik“ hareketine cevap olarak: „Yalnız değilim, tüm ülke arkamda, muhalefette sahnede.“ Bu satranç hamlesinde başarılı da oldu. Daha önce mitinge katılmayacağını açıklayan ikilem içindeki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu son anda kararını değiştirdi ve katılacağını açıkladı.

Tabi ki bu akıllıca verilmek istenen birlik mesajı gerçeği tam olarak açıklamıyor. Toplumda ve partiler arasında politik ve ideolojik ayrılıklar darbe girişimi öncesinden daha büyük. 

Örneğin mitinge yüzde 10 civarında oy almış bir parti olan HDP çağrılmadı. 
HDP‘nin davet edilmemesinin sebebi ise Erdoğan‘a göre terör örgütü PKK yandaşı olması. Anlaşılamayan ise geçtiğimiz yılın Haziran ayına kadar Başbakan Erdoğan‘ın yönettiği AKP, PKK lideri Öcalan ile barış görüşmeleri yaptı. Fakat geçtiğimiz yılın Temmuz ayından bu yana PKK yeniden terör örgütü olarak anılmaya başlandı.

Katılımcılar arasında bulunan ve AKP seçmeni arasında Müslüman mahallesinde salyangoz satıcı olarak tanınan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mitingde yuhalandı.
Kılıçdaroğlu, özetle,“ Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayalım“, dedi. Çünkü darbe girişimi sonrası geniş çaplı „temizlik“ hareketi bu alanlarda yapılmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise idam cezası talep edenlere verdiği cevapta, siz de idam talebinde bulunduğunuza göre bunun kararını verecek mercii TBMM'dir. Meclisimiz kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ben peşinen ifade ediyorum, onarım" dedi

Erdoğan, darbe girişiminin arkasındaki Gülen hareketini bitirmek açısından tutuklama dalgasının önemli olduğunu vurguladı:
„Elbette bu örgütü hukuk dairesine imha etmek mecburiyetindeyiz. TSK'dan yargıya, polis teşkilatından istihbarat kuruluşlarına kadar her yere sızabilen ihanet şebekelerine karşı kendimizi güçlendirmeliyiz“.
Reuters haber ajansı Pazar günü öğleden sonra göstericilerin çoğunluğunun Erdoğan ve AKP taraftarı olduğunu bildirdi. Göstericiler, "Erdoğan, sen Allah‘ın bir lütfusun“ ve „Emret ölelim“ gibi pankartlar taşıdı.
“Biz bu bayrakların indirilemeyeceğini, duaların sesinin kesilemeyeceğini ve ülknenin bölünemeyeyeceğini göstermek için buradayız”, diyen, Ordu’dan gelen 46 yaşındaki katılımcı: “Burada sözkonusu olan Politikadan daha fazlası. Burada söz konusu olan ya özgürlük ya da ölüm” dedi.

Mitingde İstanbul halkı başarısız darbe girişiminde hayatını kaybedenleri andı.
Mümkün olduğunca halkın büyük katılımını sağlamak için yetkililer 200 feribotun da aralarında olduğu ek ulaşım araçlarıyla halkı miting alanına taşıdı.
Katılımcılara 1,5 milyon milli şapka, 2,5 milyon bayrak ve  5 milyon su şişesi dağıtıldı.
Resmi açıklamalara göre 15 Temmuz‘daki başarısız darbe girişimi sonucu İstanbul ve Ankara‘da yaklaşık 300 kişi hayatını kabetmiş, 2000 kişi de yaralanmıştı. 100‘den fazla darbe girişimcisi de güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştü.
Darbe girişimi sonrası başlatılan „temizlik“ politikasıyla 60.000 memur görevden alındı veya emekliye sevk edildi. 13.000‘den fazla zanlı da tutuklandı.