Buna örnek olarak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması kapsamında alınan önlemlerin “orantısız” olduğu, “parlamentonun yasama işlevinin kısıtlanmış” ve “muhalif grupların barışçıl toplantılarının yasaklanabilmesi için idarenin yetkilerinin artırılmış” olması gösteriliyor.

Daha birkaç hafta önce, Varna'daki AB-Türkiye Zirvesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her zaman için AB üyeliğinden yana olduklarını vurgulamıştı. Fakat rapor Erdoğan için soğuk bir duş olacak.

Mevcut durumda daha fazla fasıl açılması planlanmıyor. Açıkçası Türkiye’nin AB üyeliği adaylığı kağıt üzerinde kalıyor.

Temel hak ve özgürlükler
Raporda, Komisyonun bir önceki raporunu açıkladığı Kasım 2016’dan bu yana ifade, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü alanlarında “ciddi gerileme” kaydedildiği, işkence ve kötü muamele iddialarında artış gözlemlendiği belirtiliyor.

Raporda ayrıca insan hakları savunucuları ve sosyal medya kullanıcılarının sorgulanması 150 gazetecinin hala cezaevinde tutulmasından duyulan kaygı dile getiriliyor.

Avrupalılar uzun zamandır Ankara’nın en tartışmalı terörle mücadele yasalarını, hükümeti eleştirenlerin ağzını kapamak için kullanmasından şikayetçi. Bu nedenle iki yıl önce uygulamaya sokulan olağanüstü hal’in 'derhal' iptal edilmesi isteniyor.