Türkiye'deki Kürt halkının cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ihmal edildiği artık aklı başında hiçbir insan tarafından inkâr edilemiyor. Sık sık PKK'ya yakın olmakla suçlanıyorlar. Ancak Kürtler hala kendi dillerini konuşmaları durumunda saldırıya uğruyor.
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, internette yayınladığı bir videoda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bu havayı körüklediğini ifade etti: "Sevgili halkım, son yıllarda ne zaman seçim konuşsak, saray ne zaman seçimi kaybedeceğini görse Kürtlere toplu bir yaftalama, terörist muamelesi yapma durumu başlıyor. Utanç verici. Gerçekten de utanç verici. Şu anda milyonlarca Kürde terörist muamelesi yapılıyor."
Erdoğan kendisini "Kürtlerin gerçek dostu" olarak görüyor
Erdoğan ise bu suçlamaya karşı çıkıyor. Televizyonda yaptığı konuşmada, "Benim Kürt vatandaşlarım, Kürt kardeşlerim CHP'nin umurunda değil! Bunların hepsi yalan!" Erdoğan'a göre Kürtlerin gerçek dostu kendisidir.
Ancak hem kendi çekirdek seçmenine hem de Kürt seçmenlerine eşit şekilde ulaşmaya çalışmak zor bir siyasi dengeleme eylemi. Erdoğan şöyle deniyor: "Sizin kadar biz de Kürdüz. Biz Türkler ve Kürtler bu ülkenin direğiyiz."
Halkın yaklaşık yüzde 20'sinin Kürt kökenli olduğu Türkiye'de Erdoğan yıllardır onlarla uzlaşmaya çalışıyor. Bu nedenle çok sayıda Kürt onun partisi AKP'ye oy verdi. Ama 2015'te Erdoğan Barış Süreci olarak bilinen süreci sonlandırdı.
AKP, Kürtlerin desteğini kaybediyor
ARD’nin haberine göre Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi'nden Vahap Coşkun, o zamandan beri birçok Kürt‘ün Erdoğan'la arasının kötü olduğunu söylüyor. Bu en geç 2019 yerel seçimlerinde netlik kazandı.
Coşkun’a göre, "AKP, Kürt seçmenin desteğiyle seçimlerde büyük başarı elde etti. Ancak örneğin 2019 yerel seçimlerinde Kürtlerin desteğini alamadı. Sonuç olarak AKP büyük şehirleri kaybetti."
Özellikle depremden bu yana öfke daha büyük
Şubat başındaki depremden bu yana, ülkenin Kürt bölgelerinde daha fazla insan Erdoğan'a ve AKP'ye öfkeli. Onu imar affıyla, inşaatta yolsuzluk yapanların cezasız kalmasını sağlamakla suçluyor.
Ancak depremden önce bile Erdoğan, ekonomik kriz nedeniyle Kürt halkının desteğini giderek daha fazla kaybediyordu. Kürt siyasetçi Menekşe Kızıldere bunun seçim sonuçlarına yansıyacağına inanıyor.
„Yoksullar daha da yoksullaşıyor ve Kürt bölgelerindeki insanların çoğu yoksul insanlar ve bu durum onları daha fazla vuruyor. Bu yüzden değişimi bu beklentinin belirleyeceğini düşünüyorum“ diyor. Ona göre Erdoğan’ın politikasından Kürtler daha fazla zarar görüyor.
Dillerinin tanınmaması pek çok sorun yaratıyor: "Kürtlerin çoğu, özellikle kadınlar Türkçe bilmiyor. Hastaneye veya resmi dairelere gitmeleri gerekiyorsa tercümana ihtiyaçları var."
Analist Coşkun'a göre, bütün bunlar bir arada ele alındığında, Türkiye'de siyasi bir karışıklığa yol açıyor. Erdoğan'ın partisi, Kürtlerle olan bu olumsuz ilişkisi nedeniyle siyasi olarak bunun bedelini olumsuz bir şekilde ödeyecek.
AKP, 2019'dan bu yana Kürtlerle ilişkileri geliştirmek için hiçbir adım atmadı. Coşkun bu nedenle, AKP’nin bu seçimde ilk kez seçimleri kaybetme olasılığının çok yüksek olduğunu söylüyor.
