Böylece Almanya „tek işletme ve tek sözleşme „ prensibine dönmüş oldu. Yasaya göre bir işletmede iki sendika varsa toplu sözleşme anlaşmasını en fazla üyeye sahip olan sendika imzalayacak. Küçük olan mücadeleci sendikaların gücü güdümlü sendikalar karşında sınırlanacak.

Muhalefet tarafından grev engelleyici ve mücadeleci sendikaları zayıflatmayı hedeflemekle eleştirilen yasa, Sosyal Demokrat Partili Andrea Nahles tarafından savunulmuştu. Agenda 2010’dan sonra, BKA’ya herkesi dinleme, gözleme hakkını veren yasa ve Grevi Frenleme Yasası da SPD‘nin imzasıyla tarihe geçti.

SPD’nin yasasına karşı çıkan Sol Parti Milletvekili ve eski sendikacı Klaus Ernst, yasanın küçük sendikaların grev hakkını ve böylece küçük sendikalarda örgütlenmek isteyen emekçilerin de haklarını sınırlayan bir yasa olduğunu söylemişti. Yeşiller Grup Başkanı Anton Hofreiter de SPD ve Birlik Partileri işçi kanatlarının anayasaya aykırı bir yasayı onaylamalarının tamamen anlaşılmaz bir durum olduğunu vurgulamıştı.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle aralarında Doktorlar Sendikası, Makinistler Sendikası GDL, Alman Gazeteciler Birliği olmak üzere bir çok küçük sendika Anayasa Mahkemesine başvuru hazırlığı yapmaya başladı.

Federal İş Mahkemesi önceki tek sözleşme uygulamasını 2010 yılında engellemişti.