Baden-Württemberg CDU Grup Başkanı ve 2026 eyalet seçimleri için başbakan adayı olan Manuel Hagel, kısa süre önce bir röportajda şu sözleri sarf etti:
“Bürgergeld, ülkemizde çalışkan insanlar aleyhine bir adaletsizliktir.”
Bu ifade yalnızca yanlış değil, aynı zamanda açıkça sorunlara çözüm bulmak yerine günah keçisi arama politikasıdır. Yani popülisttir.
Burada söz konusu edilen “çalışkanlar” büyük oranda çalışan orta sınıfı ifade ediyor. Bu kesim en büyük vergi yükünü omuzluyor ve tıpkı yoksulluk yaşayan insanlar gibi, gıda ve enerji fiyatlarındaki artıştan olumsuz bir şekilde etkileniyor. Buna büyük şehirlerdeki yüksek kira fiyatları da ekleniyor. Ancak orta sınıfın sorunlarına kulak vermek yerine, Vatandaş Parası (Bürgergeld) alanlar günah keçisi ilan ediliyor.
Hagel’in dile getirdiği sözde adaletsizlik duygusu arttı. Ancak bu aklı selim düşünenlere göre, tamamen mantıksız bir şekilde artmış durumda. Çünkü Bürgergeld alan insanların asgari geçim düzeyine bile göz dikilmiş durumda. Bu kadar absürd olduğu için tekrar vurgulamak gerekiyor: Burada söz konusu olan asgari geçim düzeyidir!
Sosyal devlete saldırı
Siyasi söylemde toplum içindeki grupları birbirine düşürmek bilinçli bir taktiktir. Vatandaş Parası (Bürgergeld) üzerine başlayan tartışma, artık insan düşmanı ve aşağılayıcı bir günah keçisi bulma politikasına dönüşmüş durumda.
Sayın Hagel’in sözleri, “tembel Bürgergeld alanlar” efsanesine dayanıyor. Bu önyargı, bir gerçekmiş gibi sunuluyor. Sosyal devlette verilen bir sosyal yardımın adaletsiz olduğunu iddia etmek, doğrudan sosyal devlete saldırıdır.
CDU’nun insan hakları konusunda ne kadar duyarsız olduğu zaten biliniyor. Ancak şimdi sırada sosyal devletin hedef alınması olduğunu gördükçe, endişeler giderek artıyor. Zaten CDU’dan sosyal politika konusunda kayda değer bir şey bekleyen yok.
Medyada Bürgergeld alanlara yönelik saldırılar artıyor
Freitag’ın haberien göre, Bürgergeld alanlara yönelik medyada sürdürülen karalama kampanyası giderek daha da saldırgan ve korkutucu bir hâl alıyor. Bürgergeld hakkında yapılan yanlış beyanlar düzeltilmediği gibi, bilinçli olarak göz ardı ediliyor. Oysa Bürgergeld alan 800 binden fazla çalışır durumdaki insan düşük ücretli işlerde çalışıp aldığı para geçimlerine yetmeyenler (Aufstocker). CDU gerçekten çalışkan insanlar arıyorsa: Lütfen bu insanlara baksın ve hak ettikleri saygıyı göstersin.
Artık Bürgergeld sadece tembellikle değil, aynı zamanda Hagel gibi politikacılar sayesinde çalışanlara karşı haksızlık olarak da etiketleniyor.
Sanktionsfrei adlı kuruluşun Bürgergeld ile ilgili araştırmasına göre, birçok ebeveyn yiyecekten feragat ettiğini, yardım aldığını söylemekten utandığını ve korktuğunu anlatıyor.
Yoksulluk, bu tartışmaların ele alınış biçimi yüzünden bir korku hâline geliyor. Yoksulluk (her zaman olduğu gibi) inkâr ediliyor ve etkilenen insanlar saçma suçlamalara maruz kalıyor.Empati, hatta anlayış bile yok denecek kadar az.
Freitag’daki haberde „Bu durum bizi sadece endişelendirmemeli, aynı zamanda alarm zillerini çaldırmalı. Eğer insanlığı – yani empati ve dayanışmayı – yitirirsek, toplum olarak hepimize zarar verecek bir yola gireriz“ uyarısı yapılıyor. „Bu yolun ilk kurbanları ise her zaman olduğu gibi en zayıf olanlar olur. Bunu engellemek artık her birimizin sorumluluğunda.“