Almanya’daki tartışmaların merkezinde farklı görüşler yer alıyor. Altenburg Belediye Başkanı André Neumann, “Suriyeli mülteciler yalnızca kültürel bir zenginlik değil, aynı zamanda işgücü ihtiyacımız için de vazgeçilmez” diyerek, mültecilerin Almanya’da kalması gerektiğini savundu. Ancak CDU/CSU'nun üst düzey temsilcileri farklı bir politika izliyor: Jens Spahn, “Suriye'ye dönen herkese 1000 avro” önerisiyle dikkat çekti.
Suriye’deki durum ve Almanya’daki etkileri
Suriye’nin yeni bir “İslam Cumhuriyeti”ne dönüşme ihtimali, Almanya’daki farklı siyasi gruplar arasında kaygı uyandırıyor. Sahra Wagenknecht, bu olasılığın kadınlar, Aleviler, Hristiyanlar ve diğer azınlıklar için ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, Almanya’yı insan hakları konusunda daha aktif olmaya çağırdı. Diğer yandan ise BSW başkanı Sahra Wagenknecht Stern'e yaptığı açıklamada, "İslamcıların bu ülkede iktidarı ele geçirmesini alkışlayan Suriyelilerin bir an önce ülkelerine dönmelerini bekliyorum" dedi. Irkçı mülteci düşmanı faşist parti AfD’nin lideri Alice Weidel ise “Kaçış nedeni artık ortadan kalktı, mülteciler ülkelerine dönmeli” diyerek geri dönüş çağrılarına öncülük ediyor.
Almanya'da şu anda yaklaşık bir milyon Suriyeli yaşıyor. Bu topluluğun yaklaşık 250.000’i aktif olarak iş gücüne katılıyor; bunlar arasında 6.000 doktor da bulunuyor.
Alman hükümeti ne diyor?
Alman hükümeti, konuyu dikkatle ele alıyor. Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, Suriye vatandaşlarına yönelik iltica işlemlerini geçici olarak askıya aldı. İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Suriye'deki durum hala çok belirsiz. Bu şartlarda geri dönüşü tartışmak spekülatif olur” diyerek, erken kararların risklerine dikkat çekti.
Ancak yerel liderlerden Altenburg Belediye Başkanı André Neumann, Suriyelilerin ülkelerine dönmek istemeleri halinde bu çabaların desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Aynı zamanda, Almanya’da entegre olan mültecilerin kalmasının ülke ekonomisi için bir zorunluluk olduğunu vurguladı: “Bazı hastaneler ve şirketler Suriyeliler olmadan ayakta kalamaz.”