Suriye’nin Kuzeyi Kürt bölgesi. Ancak Türkiye burada Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan mültecileri yerleştirmek için güvenli bölge oluşturmak, bölgeyi PYD milislerinden temizlemek istiyor.
Bu plana uygun olarak geçtiğimiz hafta bölgeye askeri operasyon başlattı. Türk askerleri ve müttefikleri Arap ve Suriyeli milisler tarafından çok sayıda yer ele geçirildi. Savaştan kaçan 160.000 insan daha güvenlikli yerlere doğru yola çıktı. Ve Kürt koruma güçleri de geri çekildi. Bunun sonucu olarak çok sayıda IŞİD savaşçısı ceza evlerinden kaçmayı başardı.
Suriye'nin gönderdiği askeri birliklerin bazı bölgeleri kontrol ettiği haberleri geliyor. Ancak bunun doğruluğu hakkında Türkiye ve Suriye farklı açıklamalar yapıyor.
Kuzey Suriye Kürtlerinin durumu kötüleşiyor: Hastaneler kapanıyor, su temini çöküyor. Ve yardım kuruluşları geri çekiliyor.
Batı medyası PYD ile anlaşan Suriye’nin Kürtlerin elinde bulunan bölgeye askeri birlik göndermesini, Türk ordusuyla karşı karşıya gelme ihtimaliyle tehlikeli bir gelişme olarak yorumluyor.
Ancak senaryolardan birisi gözden kaçırılıyor. Suriye ordusu zamanında geri çekilerek Kürtlere bıraktığı Kuzey Suriye’de konumlanarak bölgenin kontrolünü eline alacak. Türkiye buna itiraz etmeyecek. Böylece Esat iktidarı eskiden olduğu gibi tüm ülkeyi kontrol eder hale gelecek. Ve Kürtlerin esemesinin okunmadığı bir Suriye bütünlüğü sağlanmış olacak. Türkiye de rahatsız olduğu Kürtlerden kurtulmuş olacak.
Yakılmış yıkılmış, harabe haline gelmiş ülkenin yeniden inşasına başlanacak. Bu da milyar dolarlık bir ticaret demek. “O halde bu kadar kan neden döküldü?” sorusunun cevabı şu: Kapitalizmin mantığı. Yani yık ve yeniden yap.