Ücretlerin düşürülmesi için baskı olarak kullanmak üzere çıkarılan kiralık işçilik yasasının mimarı SPD, şimdi yasanın özünü değiştirmeyecek bir ameliyat için Birlik Partilerinin desteğini almayı başardı.
Nahles dün Başbakanlık konutunda yapılan zirveden sonra yaptığı açıklamada, Kiralık işçiliğin ve işyeri sözleşmesinin kötüye kullanılmasına karşı işverenler ve işçiler için net düzenlemeler yapılacak” diye konuştu.
İstisnalı net kurallar
Net kurallarla neyin anlatılmak istendiğini anlamak gerçekten de çok zor. Şirketler en fazla 18 ay kiralık işçi çalıştırılabilecek. En geç 9 ay sonra kadrolu işçiye ödenen ücret ödenecek. Bazı iş yerleri „istisna“ hakkını kullanarak aynı ücrete daha uzun süre kiralık işçi çalıştırabilecek. Bunun için Toplu İş Sözleşmesi veya İşyeri Sözleşmesi kapsamında işverenle sendikanın anlaşmış olması yetecek.
Yasayı sahtekarlık olarak yorumlayan Sol Parti milletvekili ve eski sendikacı Klaus Ernst yasa taslağını şöyle değerlendirdi:
" Kiralık işçilere dokuz ay sonra aynı işe aynı ücret verilmesini istemek sahtekarlıktan başka bir şey değil. Çünkü kiralık işçilerin yarıdan fazlasının iş sözleşmesi en fazla üç ay sonra bitiyor. Toplu iş sözleşmelerinde kiralık işçilerin 18 aydan fazla çalışabileceğinin yer alması durumunda, bunun sonsuza kadar uzatılması mümkündür. Bu nedenle yasa tasarısı kiralık işçiliğe davetten başka bir şey değildir. Bu yasa taslağı apaçık Alman İşverenler Birliği’nin siparişidir.”
Ne var ki sendikacı ve solcu Klaus Ernst, kiralık işçiliğin tamamen kaldırılmasını değil, kiralık işçilik yasasının iyileştirilmesini istedi.
Yüzyıllardır insanların serbest piyasanın ücretli kulu olabilmesi için bireyselleşmesi, kendi kaderini kendisinin tayin etmesi, tek hedefinin kazanç elde etmek olması gerektiğine dair sürdürülen çalışmalar uzun zamandır meyvelerini veriyor.
Bireysellik, “Gemisini yüzdüren kaptan”, “Tırnağın varsa kendi başını kaşı” deyişleriyle herkes tarafından değer haline aldı. Artık sosyal saygınlığın ölçüsü zenginlik ve para oldu.
Bireyselleştirilmiş, sadece kendisini düşünen insanın birliğe ulaşması, dayanışmacı ve sosyal olması uzun soluklu ve zahmetli bilimsel çalışma yapacak örgütlenmelere kaldı.
İnsanın tek başına yaşaması mümkün değil. Şayet mümkün olsaydı, şeytan kendisine dost bulamazdı.