Gabriel, Stern dergisine yaptığı açıklamada, “Ben aday olur ve kaybedersem, benimle birlikte SPD’de kaybeder” dedi.
GENEL BAŞKANLIĞI DA BIRAKIYOR
Dergiye verdiği demeçte parti genel başkanlığını da bırakacağını ve seçimlere hazırlıklı olmadığını belirten Gabriel, “Gerçekten başarılı bir seçim kampanyası için iki temel şartın yerine gelmesi lazım. Birinci şart parti, adayına güvenmeli ve arkasında durmalı. İkincisi ise aday da buna yürekten inanmalı. Şu anda bu iki şartı yeterli ölçüde hissetmiyorum” dedi.
Gabriel geleceğini dışişleri bakanı olarak planlıyor. Şimdiki Dışişleri Bakanı Steinmeier’in cumhurbaşkanı seçilmesiyle Gabriel’in Ekonomi Bakanlığı koltuğunu bırakıp, Dışişleri Bakanı olması bekleniyor. Almanya’da bu yıl süper seçim yılı olarak adlandırılıyor. Seçimlerde yabancı ve islam karşıtı ırkçı parti AfD’nin parlamentoya çok güçlü girmesinden korkuluyor. Son kamuoyu yoklamalarına göre SPD ve Yeşiller oy kaybederken, AfD’nin oyları artıyor.
Schulz: Benim için onur
Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Martin Schulz, başbakan adaylığı ve parti liderliği için kendisinin aday gösterilmesinin kendisi için bir onur olduğunu belirterek, "partisinin bu ülkeyi yönetme görevini alacağı şekilde bir seçim kampanyası yürüteceğini” söyledi. "Bu zor dönemde ülkenin yeni bir yönetime ihtiyacı olduğunu” belirten Schulz, Sosyal Demokrat Parti'nin ülkeyi daha iyiye götürme görevini üstlendiğini ifade etti.
1987-1998 yılları arasında Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Würselen kenti Belediye Başkanlığı görevini yürüten Martin Schulz, 1994 yılında Avrupa Parlamentosu'na seçildi. 61 yaşındaki Schulz, 2014-2017 yılları arasında da Avrupa Parlamentosu Başkanı olarak görev yaptı.