CSU lideri Markus Söder ise SPD’li Maliye Bakanı Lars Klingbeil’den sığınma, Bürgergeld, emeklilik ve sağlık harcamalarında milyarlarca avro kesinti yapmasını talep etti.
Jungewelt’in yaptığı söyleşiye göre siyaset bilimci Christoph Butterwegge, bu söylemleri 2000’li yılların başındaki Hartz reformlarına benzeterek uyarıda bulundu: “O dönem sosyal devlet ciddi biçimde budandı. Şimdi aynı süreç ‘yeni temel güvence’ adı altında daha sert yaptırımlarla sürdürülmek isteniyor. Çalışanlarla işsizler karşı karşıya getiriliyor.”
Butterwegge’ye göre hükümetin önünde iki yol var: Silahlanma ya da sosyal devlet. Savunma bütçesinin planlandığı gibi üç katına çıkarılması halinde sosyal hizmetler, eğitim ve kültür için yeterli kaynak kalmayacak. “Merz, 2008’de yazdığı kitabında çizdiği gibi bir ‘Blackrock Cumhuriyeti’ hayal ediyor. Bugün de bu hedef için uygun bir iklim yaratılıyor” dedi.
SPD’den güçlü bir karşı çıkış beklemediğini söyleyen Butterwegge, Klingbeil’in “Schröder’i örnek alarak” ekonomik rekabeti her şeyin önüne koyduğunu belirtti. Sendikaların da artık mücadeleci bir çizgiden uzaklaştığını, bu nedenle sosyal devletin sermaye baskısıyla gerilemesini engelleyecek bir güç oluşturulamadığını ifade etti.
Son olarak Butterwegge, toplumdaki yılgınlığa karşı uyarıda bulundu: Ben burada Bertolt Brecht’in şu sözünü kendime rehber almayı tercih ediyorum: »Savaşan kaybedebilir, ama savaşmayan zaten kaybetmiştir. “Yılgınlık çözüm değil. Devasa silahlanma programı engellenmeli. Demokrasi, sosyal adalet ve barış birbirinden ayrı düşünülemez.”