Bütün bunlar Almanya'da göçmen karşıtlığını ve ırkçılığı körüklüyor. Dresden'de başlayan Neonazi Pegida gösterilerinden sonra bir araya gelen 350 sivil toplum kuruluşu, seçimlere üç hafta kala Berlin’de bu konulara dikkat çekmek için sokağa çıkılmasına karar verdi.
Genel seçimlere üç hafta kala, #Unteilbar sloganıyla daha fazla sosyal adalet talebiyle Berlin'de bir araya gelen 30.000 insan, dağıtımın aşağıdan yukarı değil yukarıdan aşağıya yapılmasını istedi.
Gösteri boyunca araçlardaki kürsülerden ve Strausberger Meydanı’nda kurulan sahneden yapılan konuşmalarda Covid-19 sürecinde refah içinde yaşayanlarla yoksullar arasındaki makasın daha da açıldığına, düşük gelirlilerin bu durumdan çok daha fazla etkilendiğine dikkat çekildi.
Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde politikacıların öncelikli olarak sosyal adalet ve insan hakları taleplerini dikkate almaları istendi.
Bir konuşmacı, yoksulluğun kaldırılması için mücadele öne alınmalı. Yoksulluğa karşı mücadele için paraya ihtiyaç var yani yeniden dağıtıma: Zenginlerden alınan vergilerin hissedilir derecede artırılması gerekiyor” dedi.
Organizatörlere göre demiryollarındaki grevler ve Corona kısıtlamalarına rağmen bu kadar insanın bir araya gelmiş olması kötü bir bilanço değil. Ancak partilerin daha iyi ücret ve vergi adaleti gibi sorunları programlarına almasına yetip yetmeyeceği bilinmiyor.
Sosyal adalete dair ne varsa, asgari ücretin yükseltilmesi, savaş harcamalarından vaz geçilmesi, iklimin korunması, kiralık işçiliğin kaldırılması vb. için politika yapan Sol Parti’ye seçmen desteği yüzde 6. Neden? Ya bu insanlar umutlarını kaybettiler, ya da Almanya’da sosyal adalet tıkır tıkır işliyor.
