Taraf olanlar, bu taraflılığını Erdoğan’a verdikleri vekaletle sürdürüyor. „Sen her şeyin iyisini yaparsın, sen en iyisini bilirsin“ ve „öl de ölelim“in de eklendiği vekaletiyle başlatılan savaş, kendi mantığına uygun olarak öldürme ve öldürülme haberleriyle ete kemiğe bürünüyor: Ağıtlar yaktırıyor, göz yaşları döktürüyor ya da “iyi olmuş, canıma değsin” ile hissediliyor.
Bir ay içindeki ölümlere dün akşam bir subayın ölümü de dahil oldu.
Beytüşşebap’ta Ayvalık Köyü’ndeki Jandarma Karakolu’na dün gece PKK militanları tarafından düzenlenen saldırıda ağır yaralanan Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan hayatını kaybetti.
Dün gece saat 21.30 sıralarında PKK militanları tarafından uzun namlulu silah ve roketatarlarla gerçekleştirilen saldırının ardından çıkan çatışmada ağır yaralanan Yüzbaşı Ali Alkan, Şırnak Askeri Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Çatışmada yaralanan 4 askerin tedavisinin sürdüğü belirtildi.
Saldırının ardından bölgede operasyon başlatıldı.
****
“Bu böyle sürmez”, „Halkımızın sağ duyusuna güveniyoruz“, diyenleredir sözüm; halkın sağduyusu ile pratiği ters orantılı işler: Grevlere katılmış bir işçi bile göçmelere karşı “zaten yeterli işyeri yok” gerekçesiyle ırkçı tepki koyar.
Sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir kişi, bir azınlığın hak talebini “her şeyleri var daha ne istiyorlar” bahanesiyle reddeder. Çünkü sağduyu toplumsal bilgilendirme sürecinin topluma uyum sağlama psikolojisine göre çalışır.
Kişinin, sağduyunun ikili karakterinin farkına varıp zincirlerinden kurtulabilmesi için eğitim politikası üzerinde kafa yormanın zamanı gelmiş olmalı.
Şırnak’ta karakola saldırı
|
Dünya
Türkiye’de halk savaş taraftarları ve savaş karşıtları olarak bölünmüş durumda: Asker ölümlerine „eyvah“, gerilla ölümlerine „oh olmuş“ diyerek tepki gösterenler bir yanda, bu ölümler, düşmanlılar bitsin, „buna bir çözüm bulun“ dilekleriyle çığlık atanlar bir yanda.