Yayınlanan raporda "Eleştirel sesler, sadece her türlü kötüye kullanıma uygun geniş yorumlanabilir bir Terörle Mücadele Yasası'yla değil, aynı zamanda 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçuyla da takibata maruz kalıyor. Erdoğan farklı siyasi ve ekonomik araçlarla, hemen hemen tüm büyük medya gruplarını (özellikle de televizyonları) kontrol ediyor" denildi.
Raporda, son beş yılda 100'den fazla medya çalışanının saldırıya uğradığına, Bursa'da bir radyo istasyonunda çalışan bir gazetecinin, bir dinleyici tarafından öldürüldüğüne yer verildi.
TÜRKİYE'DE GAZETECİLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI
Listeye ilişkin yapılan değerlendirmede, "artık gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevi olmasa da Türkiye'de şu anda gazeteciler açısından tutuklanma riski, polis gözetimi veya pasaportsuz çalışma korkusunun yaygın olduğu" belirtildi.
Ayrıca 2020 yılında yaklaşık 50 medya çalışanının, özellikle Yunanistan sınırındaki Suriyeli mültecilerin durumu veya Covid-19 salgını hakkında yazdıkları için gözaltına alındığı, internette Erdoğan'la ilişkili yolsuzluk, kayırma gibi konulara yer verilen 1.300'den fazla bağlantının ise sansürlendiği kaydedildi.
Erdoğan, 2016 yılında açıklanan listede de basın özgürlüğü düşmanları arasında yer almıştı.
"Basın özgürlüğü düşmanları" listesi Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından 2001'den beri düzensiz aralıklarla yayınlanıyor.