Şili'deki hükümet karşıtı protestolar Ekim ayı ortalarında başlamıştı. Başlangıçta protestoların fitilini metro ücretlerine yapılan zam ateşlemişti. Daha sonra hükümet zamları geri almak zorunda kalmıştı. Halkın sürekli yükselen hayat pahalılığına karşı başlayan hoşnutsuzluğu uzun zamandır mayalanıyordu.
Protestocular, ekonomik sitemde ve emeklilik siteminde anayasal bir reform yapılmasını istemişlerdi. Daha sonra bu, devlet başkanının istifası talebine genişledi. Ekim ayı sonunda düzenlenen protesto gösterisine 1 milyondan fazla insan katılmıştı.
8 bakan değişti
Devlet Başkanı Sebastian Pinera'nın, Maliye ve İçişleri Bakanlarının da aralarında bulunduğu 8 bakanı değiştirmesi protestoları durduramamıştı.
Pinochet'den sonra ilk 'acil durum'
Şili'de günlerdir devam eden ve hükümetin geri adımlarına rağmen durmayan gösteriler nedeniyle, diktatör Augusto Pinochet'in 1990'da devrilmesinden bu yana ilk kez doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.
Resmi rakamlara göre gösterilerde şu ana kadar en az 26 kişi öldü, 1659 insan yaralandı ve 4364 kişi de tutuklandı.
Human Rights Watch (HRW) Kasım ayı sonunda, Şili polisini hükümete karşı yapılan gösterilerde insan haklarını ihlal etmekle suçlamıştı. Yüzlerce aşırı şiddet kullanımı ve tutuklananlara dayak ve cinsel taciz gibi şiddet kanıtları olduğu açıklanmıştı.