Otoriterlikle suçlanan Erdoğan’a Brüksel’de kırmızı halı. AB üst düzey temsilcilerinden bitmez tükenmez sıcak sözler ve övgüler. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan için önemli ve anlamlı bir gündü. „Türkiye’ye ihtiyacımız var. Tek başımıza başaramayız,“ dedi Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk Avrupa’da sayıları yükselen sığınmacılara bakarak. Tusk konuşmasının devamında, Türkiye sınırındaki Suriye'de "tampon bölge" hakkında bile konuşmaya istekli olduğu mesajını verdi. Bu Ankara’ın eski bir talebi. Erdoğan güldü: “Biz her türlü iş birliğine hazırız.”
Türkiye şimdi AB için eskisinden daha önemli. Çünkü Avrupalı politikacılar düzelmeyen durum nedeniyle stratejilerini değiştirdi: Şimdi en önemli hedef, sığınmacıları AB’den uzak tutmak. Ama bu Ankara’nın oyuna katılmasıyla mümkün. Bunun farkında olan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
• Sığınmacı krizi ile başa çıkabilmek için daha fazla para,
• Türklerin AB ülkelerini ziyaret edebilmeleri için Vize uygulamasının kolaylaştırılması,
• PKK ve onun Suriye kolu PYD ile mücadelede mücadelede hareket özgürlüğü,
• Türkiye Suriye toprakları içinde “güvenli bölge” oluşturulması.
• Türkiye’nin güvenli ülke olarak kabul edilmesi.
Talebinde bulundu
Türkiye’nin dikkate alınması gereken önemli bir ülke olduğunu söyleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker Türkiye ile her konuyu görüşmeye hazır olduklarını söyledi:
“Vize konusunda ilerleme sağlanmasından yanayım. Süreç hızlandırılmalı. Türkiye güvenli ülkeler arasında bulunmalı,” dedi.
Muhalefetten tepki
İnsan hakları örgütü Pro Asyl Erdoğan'ın ziyareti öncesinde bu planla ilgili bir açıklama yayınladı. Pro Asyl yöneticisi Günter Burkhardt, Akdeniz'de sığınmacı geçişine engel olmak için Türkiye ile anlaşmaya gidilmesinin “Avrupa'nın ahlaken iflası” anlamına geleceğini söyledi.
Pro Asyl'den yapılan açıklamada “insan hakları ihlalleri gözönünde bulundurulduğunda Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesinin” de "alaycılık" olduğu belirtildi.
Yeşiller Partisi de sığınmacı akınını durdurmak için Türkiye ile “kirli bir anlaşma” yapılmaması gerektiğini uyarısında bulundu. Yeşiller Partisi Meclis Grubu Başkanı Anton Hofreiter: “Erdoğan sığınmacıların büyük kısmını alıyor ve buna karşılık biz de Türkiye'de insan hakları, mesela Kürtlerin hakları ihlal edildiğinde iki gözümüzü de yumuyoruz.”
Bir tepki de Sol Parti'den geldi. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen “Türkiye güvenli ülke değildir, insan haklarını bilhassa Kürtlerin ve muhaliflerin haklarını çiğnemektedir” dedi.
