Karşı olmanın tutumu olan komediyi seçen Saçıntı, sorular sordu, muktedirleri panayır palyaçosu haline getirdi, otomatik düşünme tarzına alarm verdi : Düpedüz soru sordu. „İsmin ne?“ türünden değil, düpedüz soru: „Osmanlı’da yazdığı şiirinden dolayı idam edilen ilk şairin kim olduğunu bilen var mı?“ Yok. Merakla bekleyen dinleyiciye cevabı Saçıntı verdi. Filyani. O Pargalı İbrahim döneminde yaşamış. „Bu dünyaya iki tane İbrahim geldi, birisi yıktı putları birisi dikti geri“ dediği için idam edilmiş.
O-Ton
„Ama bu Osmanlı’da olmuş, çok şükür şimdi demokrasi var!“
Muktedirlerin büyüklüğünün halkın kendisini küçük görmesinden kaynaklandığını, aslında onların ne kadar zayıf, zavallı ve aciz insanlar olduklarını Neyzen gibi sözünü esirgemeyen saygınların sözleriyle anlattı. Bu „muktedir“ kurtuluş savaşı sırasındaki vurgunlarıyla zenginleşmiş bir kişiydi. Yolda karşılaştıklarında Neyzen yüzüne bile bakmak istemedi. O
O Ton
Savaş vurguncusu
„sen bana yüzünü çevirdin ama öyle zengin oldum ki beni yolda görenler kenara çekiliyor“ diyor. Nezyen, diyor ki, „saygıdan değildir o. Pislik bulaşmasın diyedir.“
Demokrasinin bir türlü içselleştirilemediği Türkiye’de 1970’li yıllarda yapılan darbe sonrası üç fidanı astılar.
„Muktedir“ hakim üç fidan hakkındaki idam kararını okurken, idam cezasına çarptırılanlardan en uzunu gülüyor. Sinirlenen „muktedir“,
O-Ton
üç fidan ve idam cezası
„Ben senin yüzüne karşı idam kararını okuyorum. Sen neye gülüyorsun?“
En uzunu cevap veriyor.
O-Ton
„Arkanızda adalet yazıyor da ona gülüyorum.“
Otomatiğe bağlanmış konuşma şablonlarına bir kişiyi aşağılamak için kullanılan „kuş beyinli“ benzetmesi üzerinden alarm verdi.
„Aşağılanan o kuş, kuş beyniyle uçabiliyor. Hem de bedava. Siz uçabilmek için para veriyorsunuz. Kuyruğa giriyorsunuz, bavulunuzu veriyorsunuz, bavulunuz kayboluyor, uçak rötar yapıyor. Gelip kuşu aşağılıyorsunuz.“
Saçıntı, ilk defa bu kadar doluluk yaşamış salonda toplanmış dinleyicilerine aşıladığı virüsten memnun, seyirci de Saçıntı‘nın sohbetinden memnun olarak ayrıldı.
Kültürel etkinlik DİDF’e bağlı Kassel Demokratik Kültür Derneği ve Kassel Cem evi tarafından gerçekleştirildi.