İçişleri Bakanı güvenlik birimlerinde aşırı sağcılıkla ilgili yapısal bir sorun görmüyor.
Bunu konuyla ilgili "Güvenlik birimlerinde aşırı sağcılar" raporunu tanıtırken söyledi. "Az sayıda vakayla ilgileniyoruz." Bakan, Almanya'daki güvenlik yetkilileri çalışanlarının yüzde 99'undan fazlasının "Yasalara sıkı sıkıya bağlı" olduğunu vurguladı.
Anayasayı Koruma Dairesi'nin raporuna göre, federal ve eyalet güvenlik yetkilileri 2017'nin başından bu yana güvenlik birimleri içinde 377 aşırı sağcı şüpheli vaka kaydetti. Eyalet güvenlik yetkilileri 319 vaka hakkında soruşturma başlattı. Öte yandan raporda, Almanya'daki güvenlik birimleri içinde son 3 yılda aşırı sağ kaynaklı 58 de şüpheli vakanın bulunduğu belirtildi.
Ancak bakanın açıkladığı sayılar, gönüllülük temelinde bildirilen vakalardan ve komu oyu tarafından bilinen vakalardan ibaret. Ancak henüz tanınmamış karanlık bir alan olup olmadığının bilmesi gerekiyor.
Irkçılığın tek bir meslek grubuyla sınırlandırılmaması gereken evrensel bir konu olduğuna işaret eden Seehofer, "Ev kiralamalarda yaşananlar ve iş bulma konularında yaşananlar da aynı şekilde. Toplumda ırkçılık üzerine bir çalışma yaptıracağız." diye konuştu.
İçişleri Bakanı ayrıca raporun aşırı sağcılıkla ilgili yapısal bir sorunun olmadığını ortaya koyduğunu savundu.
Polisler arasında ırkçılık üzerine daha fazla araştırma yok
Geçtiğimiz birkaç hafta içinde, Kuzey Ren-Vestfalya, Berlin ve Thüringen'de polis memurları tarafından aşırı sağcı ve ırkçı içerikli sohbet grupları ortaya çıktı. Kuzey Ren Vestfalya'da, Anayasayı Koruma Dairesi çalışanları da sohbet gruplarında yabancı düşmanı ve İslamofobik içerikli mesajlar ve fotoğraflar paylaştılar. Bu, güvenlik görevlileri içinde aşırı sağcı yapılanmalar konusunda tartışmalara sebep olmuştu.
Büyük koalisyon hükümetinin İçişleri Bakanı Seehofer, poliste ırkçılıkla ilgili bağımsız bir soruşturmayı reddettiği için defalarca eleştirildi.