Sol Parti’nin konuyla ilgili soru önergesine cevap veren Almanya Çalışma Bakanlığına göre, 2017 yılı sonunda bir milyondan fazla emekçi kiralık işçi olarak kayıtlara geçti.
Bir zamanlar 721.345 olan kiralık işçi sayısı 2017 yılı sonunda 1.021.589 seviyesine ulaştı. Çalışan emekçi toplamının yüzde 2,8’i, Metal işleri, depo ve posta sektöründe çalışanların yüzde 14,9’u kiralık işçi statüsünde çalışıyor.
Bu çalışma türü gelecek perspektifini, aile kurmak, çocuk sahibi olmak gibi gelecek planını yok ediyor, işçi haklarında ikinci sınıf emekçi statüsünde yer alıyor. Aynı işi yapan kadrolu işçi arkadaşına göre 1300 euro daha az ücret alıyor. Bunu da politik olarak düzenlenmiş düşük ücret baskısı izliyor.
2017 yılında, tam zamanlı çalışan bir kiralık işçinin ortalama brüt maaşı 1.868 avro iken kadrolu işçilerin maaşı ise 3,209 euroyu buluyor.
Geleceğe dair güvenini, planını kaybetmiş olan bu emekçilerin, içine düştükleri ekonomik ve ruhsal durumun sebebini bilmedikleri için yabancıları sebep olarak gösteren, önceliği Almanlara veren ırkçı partilerin ateşli savunucusu haline gelmesinde şaşılacak bir şey yok.
Kendisini işsiz bırakarak umutlarını yok etmiş olan şirketlere saldıramayacağına göre, “gücü, gücü yetene” deyişine uygun olarak kendinden zayıf olan yabancı emekçilere saldırıyor.