Sert tartışmalara sebep olan yasa tasarı neydi?
Hazırlanan tasarıda 2G yerine ağırlıklı olarak 3G kuralı uygulanması öngörülüyor.
Yasada kamusal alanda ve iş yerinde 3G, maske, sosyal mesafe ve hijyen kuralları öngörülüyor. Ayrıca gastronomi ve benzeri iç mekanlarda müşteri veya misafirlerin kaydının tutulması ve bu konuya özen gösterilmesi isteniyor. Okul veya iş yerlerinin kapanmasına kadar giden sert kısıtlamalar tasarıda yer almıyor.
Şimdiye kadar eyaletlerin koronaya karşı uygulaması gereken 18 önlem vardı. Ancak şimdi bu 6’ya düşürüldü.
Dışarı çıkma yasağı, okulların kapatılması, sosyal ilişki sınırlaması gibi sert önlemler tamamen kaldırıldı.
Ücretsiz Testler Gündemde
Üç parti tüm vatandaşlar için ücretsiz korona testine geri dönülmesini istiyor.
Alman Hasta Koruma Vakfı sosyal yardım kuruluşlarına destek çıkarak, aşı olmalarından bağımsız tüm bakım personeline zorunlu test uygulaması getirilmesini talep etti.
SPD, Yeşiller ve FDP, ekim ayında ulusal kapsamdaki salgın durumunun ülke çapında 25 Kasım’da sona ermesini istediklerini açıklamışlardı. Ancak o zamandan bu yana vaka sayıları artmaya devam ediyor.
KOALİSYON görüşmelerinin başarıyla sonuçlanması durumunda başbakanlık koltuğuna oturacak olan Olaf Scholz, gelecek hafta eyalet başbakanlarıyla bir korona zirvesi yapılacağını duyurdu. Federal Meclis’te ilk kez korona kriziyle ilgili konuşma yapan Scholz,
O-Ton
1. Scholz
„Virüs hala aramızda. Vatandaşların sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Bunun için tüm önlemleri hayata geçireceğiz. Halkımızın sağlığını korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.“
Scholz, korona nedeniyle bakım ve yaşlılar yurdundaki insanların geçen yıl olduğu gibi tehdit altında olmaması gerektiğini kaydetti. Koronayla mücadele kapsamında testlerin yeniden ücretsiz olması gerektiğini de belirten Scholz, 3G ve 2G kurallarının uygulanmasının kontrol edilmesinin de önemli olduğuna işaret etti. Hastanelerin acil olmayan ameliyatları erteleyebilmesi için finansman olarak destekleneceğini kaydeden Scholz, aşı olmayan vatandaşlara da bir an önce yaptırmaları çağrısı yaptı.
BİRLİK PARTİLERİ’NDEN ELEŞTİRİ
Birlik partileri ana muhalefet rolünü oynadı. CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Ralph Brinkhaus Ulusal kapsamdaki salgın durumunun 25 Kasım’da sona erdirilmesini gerçeklerin reddi olmakla eleştirdi.
25 Kasım’dan itibaren salgın durumunun kalkmasıyla, insanlara
O-Ton
2-Brinkhaus
: "Apaçık tamamen yanlış bir sinyal“
Brinkhaus, koalisyon ortaklarının hazırladığı koronayla mücadele yasa taslağını yetersiz olmakla eleştirdi.
YEŞİLLER VE FDP SAVUNDU
Yeşiller Partisi Federal Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, salgın durumunun yerini alacak yasayı savundu.
O-Ton
3- Göring-Eckardt,
“Birlik Partileri, şimdiki hükümet ve Federal Sağlık Bakanı tarafından koronayla mücadele kapsamında hiçbir şey hazırlanmadığı için yasa taslağını sunmak zorunda kaldık."
Aşı yaptırmayanlarda inzidenz değerinin aşılılardan yirmi kat daha fazla olduğunu belirten Katrin-Göring-Eckardt, “Elbette 2G’ye ihtiyacımız var” dedi. Eckardt da ayrıca korona testlerinin tekrar ücretsiz olması gerektiğini söyledi.
Bu dördüncü dalgadan sorumlu eski ve yeni hükümeti aynı şekilde eleştiren Sol Parti,
O-Ton
4 - Sol Parti
“ Benim için saçma bir tiyatroydu. Sayın Scholz son yıllarda hükümette sorumluluğu olan bir kişiydiniz, şu anda önerdiklerinizi o zaman neden yapmadınız? " diye sordu.
FDP Meclis Grubu Başkan yardımcısı Marco Buschmann da, sokağa çıkma yasaklarının artık anayasal olmadığını vurguladı. Buschmann, Bavyera Federal İdare Mahkemesi’nin bu konuda aldığı kararla bunun netlik kazandığını belirtti.
Hastalanma ve ölme özgürlüğü özgürlük anlayışına terstir
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank-Ulrich Montgomery, son günlerde FDP tarafından savunulan ve aşı olmama özgürlüğünü savunan görüşleri sert bir şekilde eleştirerek, bunun tamamen yanlış bir özgürlük kavramı olduğunu söyledi. “Montgomery asıl bizim için gerekli olan yaşama özgürlüğüdür, hastalanma ve ölme özgürlüğü değil. Bence ahlaki açıdan hepimiz için bir aşı olma yükümlülüğü söz konusudur” dedi.
Alman Sendikalar Birliği DGB ise işyerlerinde yürürlükte olan zorunlu test uygulamasını yetersiz olmakla eleştirdi. DGB Hessen-Thüringen başkanı Michael Rudolf, “eğer sahiden çalışanları virüsten korumak ve Lockdown uygulamasını engellemek istiyorsak, o zaman sadece aşı olmayanlar için değil bütün çalışanlar için test uygulaması yürürlüğe sokulmalıdır” dedi. Ayrıca aşı olanlara ve iyileşenlere de test yaptırmalarını öneren Rudolf, onların da virüsün yayılmasına neden olabileceğini söyledi.
Bilindiği gibi eyalet hükümeti çalışanlar içtin 3-G kuralını sertleştirmişti. Perşembe gününden itibaren müşterilerle doğrudan ilişki içinde olunan işyerlerine haftada iki kez test yaptırma zorunluluğu getirildi.