Aralarında tanınmış iş insanı Osman Kavala, avukat Cenk Atalay ve Taksim Dayanışmasından mimar Mücella Yapıcının olduğu çok sayıda kişiye 18 yıldan ömür boyuna kadar hapis cezaları verildi.
Özellikle Osman Kavala'nın daha önce beraat ettiği bir davadan yeniden tutuklanarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılması demokratik kamuoyunda tepkilere yol açtı. Avrupa kamuoyunda da davaya yönelik tepkiler büyüyor. Kararın keyfi alındığı ve hükümetin isteği üzerine böyle yüksek cezaların verilmesi çeşitli hukukçularca da eleştiriliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2019 yılında aldığı bir kararda Osman Kavala'nın haksız yere tutuklu olduğu ve asıl amacın onun ve diğer insan hakları savunucularının susturulmasının hedeflendiği belirtilmişti.
Geçen yıl Ekim ayında aralarında Alman büyükelçisinin de olduğu büyükelçiler Kavala'nın serbest bırakılmasını talep ettiklerinde diplomatik tartışmalar hızlanmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan büyükelçileri yurt dışı etmekle tehdit etmişti.
Alman hükümetinin kararı eleştirmesinin önceki yıllarda olduğu gibi, göstermelik tepkiler olduğu söyleniyor. Tam da Ukrayna savaşının kızıştığı bir dönemde Türkiye'ye ihtiyaç duyan Batı ülkelerinin eleştirilerinin iç kamuoyunu rahatlatmaya yönelik olduğunu belirten bazı gazeteler, bilhassa Alman hükümetinin eleştirilerinin hiç bir anlamı olmadığına dikkat çekti.