Bu açıklamanın ardından Meclis Başkanlığı’na OHAL'i kalıcı hale getirecek yasa paketi sunuldu.
Yeni yasa paketiyle polis, yargı ve il idarelerine, medeni hakları geçici olarak geniş çaplı kısıtlama hakkı veriliyor. Valiler şüpheli gördüğü kişiyi 15 gün şehirden atma ve gösterileri yasaklayabilme hakkına sahip olacak. Şüpheli görünen kişiler somut bir delil olmaksızın 48 saat gözaltında tutulabilecek.
Frankfurter Allgemeine Zeitung, uygulamayla ilgili şu yorumu yaptı:
“İki yıl süren OHAL uygulaması Türkiye'de derin izler bıraktı.
Daha önce mümkün olmadığı düşünülen şeyler mümkün oldu. Temel haklar ağır şekilde kısıtlandı, medya kuruluşları ve sivil toplum örgütleri yasaklandı, şirketlere el konuldu, yüz binlerce kişi işinden oldu, tutuklama dalgası cezaevlerini tıka basa doldurdu. Böylece halk yıldı, güvensizliğe kapıldı. Devlet ispat yükümlülüğünü tersine çevirip, suçu kanıtlamak yerine suçsuzluğu ispat zorunluluğunu getirdi. Cumhurbaşkanının imzaladığı kararnamelerin yasaya dökülmesi yüzünden OHAL'den sonra da kimse kendini eskisi kadar hür hissedemeyecek.”
Cumhurbaşkanı ve hükümet başkanı Erdoğan’ın artık olağanüstü hal durumuna ihtiyacı yok. Çünkü bugüne kadar olağanüstü hal uygulamasıyla mümkün olan her şey, yasal hale gelerek normalleşti.