Merkel’in Almanya’ya sığınmacı akınını durdurmak için umudunu Türkiye ile yapılacak pazarlığa bağlamasıyla, aylardır Güneydoğu’da süren iç savaş, ölüm, aylardır süren sokağa çıkma yasağı haberleri Alman medyasının gündeminden düştü. Çünkü Almanya’nın Erdoğan’a ihtiyacı var.
“Tibet’te sokağa çıkan 500 kişi Çin’in uygulamalarını protesto etti.” “Rusya’da kızgın muhalefet sokağa çıktı” haberleri, Çin’in ve Rusya’nın Almanya’nın çıkarları için kullanamayacağı ülkeler içinde yer almasından kaynaklanıyor.
Türkiye’de basına uygulanan baskılar nedeniyle Erdoğan’ı eleştiren Alman basını ve politikacılarına Erdoğan’ın „önce kendilerine baksınlar“ cevabının ne anlama geldiği daha da anlaşılır hale geldi.
“Özgür Alman basını çalışanları”nın, bazı ülkelerde basının özgür olmaması üzerine verdikleri vaazlar ve açıklamalarla geç de olsa kendi durumlarını anlattıkları anlaşılmış oldu.
Bağımlı olan özgür olamaz. Sadece özgür olduğunu düşünür ama hissedemez. “Ekmek parası” için tank fabrikasında çalışan bir işçi, nasıl ki “ben silahlara karşıyım, otomobil üretmek istiyorum” diyemez ise, ”Ekmek parası” için çalışan bir gazeteci de “bu haberin de konulmasını istiyorum” diyemez.