Rehberlik Öğretmeninden okulda hayatta kalmak için tavsiyeler
Rehberlik Öğretmeni Martin Schäfer kitabında okullarda “biz kaybedenler yetiştiriyoruz” diyor. Ülke ekonomisi bu görüşü memnuniyetle destekliyor. Böyle bir durumda “bunu nasıl değiştirebiliriz? Schäfer Öğrenci, Ebeveyn ve Öğretmenler için tavsiyelerde bulunuyor.
Kasselli sosyal eğitimci ve sosyal yeterlilik eğitmeni olarak Kuzey Hessen’de çalışan Schäfer tahrik eden “Öğretmen, öğrenci, üretim hatası - Penne, Pauker, Panne” kitabını yayımladı.
ET: Ülkenin okul sistemine sert ve ağır saldırılarda bulunuyorsunuz.Kitabi neden yazdiniz?
Schäfer: Kitabın yazılmasına, besinci sınıfa giden ve öğretmeninden korkan, bununla beraber hiçbir şansı olmadığını düşünen bir öğrenci sebep oldu. Büyük çabalar sonucu bu öğrenciyi başka bir öğretmene verip Realschule’yi bitirmesinde yardımcı olabildik. O öğretmende kalsaydı çocuğun hayatı bitmişti. Tipik bir öğrenci kaderi.
ET: Bu durum öğrenciye özgü bir kader mi, yoksa sistemin parçası mı?
Schäfer: Bilgisayar teknolojisi sektöründen gelen bir müdürümüz okulun durumunu sert bir şekilde formüle etti: “Okulunuz çok fazla gereksiz masraf çıkarıyor. Özel sektörde çoktan iflas etmiştiniz.” Benim için bu durum sistemin bir hatası olduğu anlamına geliyor.
ET: okullarda en büyük sorunları nerede görüyorsunuz?
Schäfer: Her müdür ve öğretmenin kendisine şu soruyu sorması lazım: “Öğrencilerimi nasıl daha iyi destekleyebilirim?” Bu sadece olağanüstü durumlarda oluyor. Herhangi bir şey ters gittiğinde genelde başta öğrenci olmak üzere ebeveynler, siyaset, toplum, medya ve ekonomi suçlanıyor.
ET: Öğretmenler gerçekten de bu tür olaylar için eğitilmiş mi?
Schäfer: Öğretmenlerin çoğu korkak kişilik yapısına sahip. Bu böyle olmasaydı özel sektörde çalışırlardı, okullarda değil. Genç ve yaratıcı kişiler genelde okullara gitmiyor. Bunlar çoğunlukla hayatlarına girişimci olarak devam ediyor. Eğitimde: Öğretmen adaylarının üniversitede eğitim sırasında 25 gencin karsısında nasıl ders verileceğini öğrenmesi lazım. Kimin öğretmen olup olamayacağı eğitim sırasında belli olmalı. Çoğunun öğretmenlikle ilgisi yok.
ET: Ne tür öğretmenlere ihtiyacımız var ?
Schäfer: Diktatörlere ihtiyacımız yok. Jürgen Klopp gibi öğretmenlere ihtiyacımız var – sert ama öğrencileriyle anlaşıp konuşabilen bir kişilik. Ögrenciler öğretmene karşı saygı duymalı, korku değil.
ET: Siz sadece öğrenci ve öğretmenleri mi eleştiriyorsunuz, yoksa çözümleriniz de var mı ?
Schäfer: Tabii ki. Günlük hayattan üzücü örneklerin yanında kitabım öğretmen için kılavuz, öğrenciler için de ilk yardim görevi görüyor.
ET: Okullardaki durum zor. Özellikle rehberlik öğretmelerinin ödemeleri kesilecek.
Schäfer: Akıl almaz bir olay. Okullarda birçok sürecin modernleştirilmesi lazım. Gelecekte her öğrenciye ihtiyacımız var. Günümüz okul sistemi Weimar Cumhuriyeti’den kalma. Bu, zamanımıza uygun değil. İleride başka ülkelerle rekabet edemeyeceğiz. Almanlar uyuyor. Dünya Amerika’da Silicon Vadisi’nde gelişmeye devam ediyor. Kendimizi buna göre yönlendirmemiz gerekiyor.
ET: Günümüz öğrencilerine neler öneriyorsunuz?
Schäfer: Ailenle beraber kendine iyi, sana faydası olan bir okul bul ve diplomanı al. Bu okulun gymnasium olması şart değil. Sonuçta iki eğitim yolu var. Benim kitabim meslek eğitimini savunuyor.