Almanya’da 1,9 milyon aşırı kilolu çocuktan 800 000’i obezite.
//VIDEO:youtube:m5voj9u8LII:600:480//
En kötüsü ise bu çocukların günlük yaşamda fiziksel ve ruhsal bozukluklarla başa çıkmak için büyük çaba sarf etmek zorunda kalmaları. Bundan kazanç sağlayan sadece tek bir aktör var: Gıda Maddeleri ekonomisi.
Tatlılardaki kazanç marjı özellikle sebze ve meyveye göre üç kat daha fazla. Bu nedenle sanayi her yıl tatlı reklamlarına 700 milyon Euro pompalıyor.
Ucuza ürettikleri çikolatalı gofret, Cips ve gazlı içecekleri pahalıya satabiliyorlar. Patlama yaşanan bir ticaret. Bu iğrenç ticaret modeli yılda toplum olarak bize sağlık alanında 20 milyar Euroya mal oluyor. Bu da her gün 55 milyon Euro anlamına geliyor. Gıda maddeleri ekonomisinin sebep olduğu bu durumun faturasını biz ödüyoruz.
Gıda maddeleri sanayisi bunu neden yapıyor?
Çok basit: Çünkü yasak değil!
Politikacılarımız bu olayda da olduğu gibi halkın çıkarlarıyla büyük sanayicilerin çıkarlarından birisine karar vermek için bekliyor. Hem de bilim insanlarından, doktorlara ve Dünya Sağlık Örgütü
(WHO)‘nun eksik beslenme, obezite ve aşırı kilo uyarılarına rağmen.
Ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler, doktorlar olarak sağlıklı beslenme konusunda sorumluluk almalı, çocuklarımızın kaderini Gıda Maddeleri Sanayisi ve politikacılara bırakmamalıyız.
Ne yapabilirim?
Bu yıl parlamentoda yeni bir „koruyucu“ yasa çıkarılacak. Bu yasa tasarısında Gıda Sanayisi’nin sorumluluğundan bir kelimeyle bile bahsedilmiyor. Bir kaç gün içinde parlamentoda Sağlık Politikası hakkında çalışmalar başlayacak.
Planlanan “Önlem Yasası’nda gıda maddeleri üreticilerinin sorumluluk alması için politikacılar üzerindeki baskıyı artırmak amacıyal Foodwatch imza kampanyası başlattı.
Televizyonlarda aşırı şekerli Müsli reklamları yapılıyor, Fast Food sunucuları rengarenk plastik oyuncaklarla öğrencileri avlamaya çalışırken; okullarda yapılan eğlencelerin, okul malzemelerinin de sponsorluğunu şekerleme firmaları yapıyor.