//VIDEO:youtube:OJ9_q6jrOxE?t=40:600:480//
Dünya tüm zamanların en büyük göç krizini yaşıyor. Save the Children aileler ve çocuklarının gıda, kalabilecekleri yer ve tıbbi ihtiyaçlarını karşılamak için görev başında. Kriz bölgelerinde ve Avrupa'da.
Ama şimdi sizin yardımlarınıza ihtiyacımız var. Lütfen yüzünüzü çevirmeyin. Her miktar yardım eder. "
İnsanların duygularına hitap eden profesyonel video klibinin binlerce insanın kalbini fethettiğinden hiç şüphe yok. Örneğin, "İngiltere tarafından finanse edilen Norveç Mülteci Konseyi adlı bir örgütün gelirleri sadece son dört yılda ikiye katlanmış.”
Diğer yandan ise, ağzı sütten yandığı için ayranı üfleyerek içmeyi de yaşam tarzı haline getirmiş insanlar da şunu soruyor: “Gerçekten de böylesi kuruluş ve kişiler var mı?”
Bu sorunun cevabını almak uzun sürmüyor. Save the Children (Çocukları Koruyun) vakfının başkanının yıllık maaşının 341.000 dolar olduğu açıklanıyor.
“Her kuruş bağış için teşekkür ederiz!” Sloganı tam da gediğine oturuyor.
Yardım örgütlerinin sicili güven vermiyor. "Aldatmaca sarmalı büyüdükçe, mültecilerin acıları da artıyor. Ama öte yandan da insani yardım sektörü hızla büyümeye devam ediyor.”
“İnsani yardım ekonomisine her yıl 155 milyar dolar pompalanıyor. Bu paranın büyük kısmınıysa sektörün büyük oyuncuları kapıyor.
Dünya Gıda Programı 14.000 kişiyi istihdam ederken, Oxfam dünya genelinde 10.000 kişiyi çalıştırıyor.
İhaleleri alan özel firmalar da sektörden faydalanırken, karlar artıyor altı haneli maaşlar banka hesaplarına yatıyor.”
'Kendi kendisine hizmet eden sektör'
"İngiltere tarafından finanse edilen Norveç Mülteci Konseyi adlı bir örgütün gelirleri sadece son dört yılda ikiye katlanmış durumda.
Save the Children (Çocukları Koruyun) vakfının yeni başkanının yıllık maaşı 341.000 dolar.
"Geçen yıl mültecilere yardım kuruluşlarının faaliyetleri sorulduğunda alınan cevaplar içler acısıydı. Karmaşadan, saygısızlıktan ve en savunmasız olan grupların bir türlü korunamamasından bahsediyorlardı.
İnsani yardım sektörü kendi kendisine hizmet eden bir yapıya bürünmüş vaziyette ve koruduklarını iddia ettikleri insanlara zarar verir hale gelmiş durumda.
İnsani yardım alanında faaliyet gösterenler aşırı kibirli, kimseye hesap vermeyen, kendi kendisini yücelten bir ruh hali içerisinde.
