Schulz, büyük koalisyonu, “Büyük koalisyon döneminde çok iyi şeyler yapıldı” diyerek överken, seçmen büyük koalisyon politikasını cezalandırdı. FDP yeniden meclise girdi ve ırkçı parti AfD yüzde 13 oy oranıyla üçüncü güç oldu.

Almanya'nın doğusunda oy oranını yüzde 22'ye çıkararak ikinci parti haline gelen AfD, hemen hemen bütün eyalet parlamentolarına girdikten sonra şimdi Federal Meclis'te.
Seçmen, Angela Merkel'i yüzde 40’a yakın bir noktada konumlandıran kamuoyu araştırma şirketlerini cezalandırdı. Çünkü Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) 1949 yılından bu yana en kötü sonuçlardan birini aldı (yüzde 33).

Sosyal Demokrat Parti SPD yüzde 20,5 oy oranıyla hezimete uğradı.İki büyük parti Hristiyan Birlik ve SPD'nin ağır oy kaybına uğradığı seçimlerde diğer dört parti oy oranlarını artırdı. Yüzde 12,6 oy oranına ulaşan AfD mecliste üçüncü büyük güç oldu. FDP dört yıl sonra (yüzde 10,7) iki haneli oy oranına ulaştı. Sol Parti yüzde 9,2 oy oranıyla seçim hedefine ulaştı. Yeşiller ise kendilerinin bile tahmin etmediği yüzde 8,9 oranında oy aldı.

AfD’nin üçüncü güç olarak meclise girmesinin kesinleşmesiyle bir çok kentte Naziler dışarı sloganıyla gösteriler yapıldı.

Jamaika koalisyonu alternatifsiz!
Hükümetlerin sosyal tahribat politikalarıyla ortaya çıkan toplumsal kutuplaşmaların oluşturduğu ümitsizlik sadece alternatifsizliğe olan inancın çaresizce kabul edilmesini pekiştiriyor. ALTERNATİFSİZLİK ise sermayenin hayatta kalabilmesini güvence altına almaya çalışan sihirli bir formülden başka bir şey değil. Çünkü şimdiki sistemin alternatifsiz olduğu palavrası şu anda gerçekte hüküm süren ya Sosyal adalet sistemi veya BARBARLIK arasındaki alternatifi barbarlıktan yana kullanma çabasıdır.