Güvencesi olmayan Mini İşlerin genişletilmesini isteyen Büyük koalisyon hükümeti, bu gün 450 euro olan mini iş limitini 600 Euro’ya çıkarmak istiyor. Bu mini işlerde çalışanlar için iyi bir ücret garantisi gibi görünüyor: Ancak bunun tercümesi, yarım milyon düzenli çalışanın mini işlere itilmesidir.
Sorun nerede?
Mini-işlerin genişlemesiyle, düşük ücret sektörü daha da canlanıyor: Mini iş - Mini-ücret
Mini işlerde çalışanların kazanç eşiğinin artmasıyla, mini işlerde çalışanların aldığı ücretler artmıyor, tam tersine düşüyor. Mini işlerin düşük ücret sektörünün motoru olduğu akıldan çıkarılmamalı. Mevcut yasa, mini işlerde çalışanların şirkette aynı işi yapan kadrolu işçilerle aynı saat ücretini almasını şart koşsa da bu nadiren gerçekleşen bir durum.
Mini işler işçi haklarının ayaklar altına alındığı verimli toprak
Mini işlerin yaklaşık yüzde 65'i, brüt 10 Euro saat ücretinin altında. Çalışanların ücretli izin, hastalık parası gibi hakları çoğunlukla göz ardı ediliyor. Mini işlerde çalışanlar, işsizlik veya yaşlılık gibi sosyal risklere karşı korumasız. Bu nedenle, mini işlerde çalışanlar özellikle yaşlılıkta yoksulluk riski altında. Mini işlerin yüzde 60'ı kadınlar tarafından yapılıyor.
Hartz yasaları ile SPD ve Yeşiller, mini işlerin hızla yayılmasının temelini attı. Şu anda yaklaşık 4,8 milyon çalışan, varlıklarını güvence altına almayan mini bir işle yetinmek zorunda. Düşük ücretle çalışan 2,7 milyon emekçi de ay sonunu getirebilmek için yarı zamanlı mini bir işte çalışmak durumunda. Mini işler sosyal güvenlik primlerine tabi işlerin yerini aldığından, iyi maaşlı bir iş bulmak giderek zorlaşıyor.