Pazarlıkların sonuçsuz kalmasında sorumluluğun Alman Demiryolları İşletmesi'ne (Deutsche Bahn) ait olduğunu açıklayan GDL, işvereni kendilerini oyalamakla ve hükümetin yaz mevsiminde çıkaracağı Tek Sendika Tek Sözleşme yasasını beklemekle suçladı.

Sosyal Demokrat bakan tarafından hazırlanan yasa, GDL gibi mücadeleci küçük sendikaların yetkilerini azaltmayı, grevi hakkını sınırlamayı ve toplu sözleşme görüşmelerinde tek sendika tek sözleşme prensibini öngörüyor.

Alman Sendikalar Birliği (DGB) Genel Başkanı Reiner Hoffmann ise GDL Başkanı Weselsky'i, hükümetin hazırladığı yeni toplu sözleşme yasasına karşı müşteri ve yolcuları kullanmakla suçladı.

Alman Demiryolları İşletmesi (Deutsche Bahn) ücretlere yüzde 4,7'lik artış, bir defaya mahsus olarak da 1000 Euro ödeme teklif etmişti.
Teklifi yüzsüzlük olarak tanımlayan sendika, çalışma sürelerinin düşürülmesi, tren personeli üzerindeki baskının azalması için fazla mesailerin sınırlanması, tren personelinin de sözleşmeye dahil edilmesine dair tek bir cümlenin bile yer almamasını eleştirmişti.

Sendika bundan başka şirketin, „iki sınıflı makinist“ istediğini bunlardan birisine az ödeme diğerine ise yüksek ödeme teklifi yaptığını açıkladı.
Böylece Demiryolları işkolunda 2014 yılı Temmuz’undan bu yana süren anlaşmazlık aşılamayınca Makinistler Sendikası GDL dün yeniden grev kararı almıştı..
Makinistlerin yüzde 80’inin örgütlü olduğu GDL’in 34.000 üyesi bulunuyor.
Alman Memurlar Birliği Sendikası (DBB) Başkanı Klaus Dauderstädt greve destek verdi. "GDL'nin hedeflerinin arkasında duruyoruz" diyen Dauderstädt, toplu sözleşme görüşmelerinde ilerleme sağlanamamasından dolayı tek bir tarafın suçlanamayacağını, işverenin hızla uzlaşma sağlanabilmesi için yeterli çabayı harcamadığını savundu.

Tren seferlerindeki gecikmelerin 2004-2013 yılları arasında yüzde 30 arttığı Almanya’da, „medyanın grevler yolcuları rahatsız etti“ iddiası basın özgürlüğünün çıtasının nerelerde olduğunun işreti olarak yorumlanıyor.