Federal Anayasa Koruma Teşkilatı eski başkanı ve Thüringen’den CDU Federal Meclis milletvekili adayı Hans-Georg Maaßen, TV Berlin televizyonuna verdiği demecinde bazı medya mensuplarının sol ve aşırı solla ilişkileri olduğunu söyledi. Bunların karakter olarak devlet televizyon ve radyo kurumlarında çalışmaya uygun olup olmadıklarının saptanması için testten geçirilmesini istedi. Onun bu talebi, „basın özgürlüğüne bir darbe” olarak nitelendirildi.
Alman Devlet Televizyonu ARD ile devlet radyo kurumlarında staj yapanların yüzde 90’a yakınını sol eğilimli, Sol Parti’ye, Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) ve Yeşiller’e sempati duymakla suçlayan Maaßen, başta ARD kanalının ‘Tagesschau’ çalışanları olmak üzere başka birimlerde görev yapanların da eğilimlerinin saptanması için testten geçirilmelerini talep etti.
Yeşiller milletvekili Konstantin von Notz, Maaßen’in yaklaşımının ‘basın özgürlüğüne ağır darbe’ olduğunu ve kabul etmenin kesinlikle mümkün olmadığını söyledi. SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil ise CDU Genel Başkanı ve CDU/CSU’nun başbakan adayı Armin Laschet’in sessiz kalmasını eleştirdi. Maassen’ın bu tutumuna tepki gösteren Alman Gazeteciler Cemiyeti (DJU) de özür dilemesini istedi.
Laschet’ten gecikmeli açıklama
Lachet, Maassen’ın yaklaşımına özellikle partiye zarar verecek olması nedeniyle karşı çıktı. Bu CDU’da yeni bir durum değil. Savunma Bakanı AKK’da 2019 yılında 12 milyon insan tarafından izlenen „CDU’nun imhası“ videosundan dolayı İnternet'te fikir beyanı yapılmasının kurallara bağlanmasını yani sansüre tabi tutulmasını istemişti. Sol partili politikacı Niema Movassat, Kramp-Karrenbauer'ın sözlerinin "ifade özgürlüğüne eşi benzeri görülmemiş bir saldırı" olduğunu ve CDU şefinin derhal istifa etmesini istemişti.