Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas‘a Türk-Alman Gençlik Köprüsü’nün Berlin’de düzenlediği toplantıda, „Vize neden kaldırılmadı?“ diye soruldu.
Dışişleri Bakanı Maas, Avrupa Birliği’nin politikasını Almanya’nın belirlediğinden haberdar olunmadığından yola çıkarak insanları ahmak yerine koyup, vize konusunun Almanya ile Türkiye arasında bir mesele olmadığını, buna AB’nin karar vermesi gerektiğini söyledi.
AB ülkelerinin ağızlarından düşmeyen “İnsan haklarının tartışılmazlığı” çıkarlar için kullanılan politik araçtan başka bir şey değil.
AB’nin Türkiye’ye karşı şartlı Vize’de direnmesi hukuki ve insani değil politik bir olaydır: Mültecisiz bir AB için 2011 yılından beri Türkiye’ye mültecileri geri kabul ettirme dayatmasıdır.
Basın özgürlüğünün, fikir özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün çiğnenmesi durumunda yapılabilecek akılcı politikalar vardır. Mesela AB adayı ülkelere yapılan ödemeleri kesmek bunlardan birisidir. Ama seyahatleri engellemek insanların cezalandırılmasıdır ve anti-demokratiktir.
58 yıl (26 Ekim 2019) sonra bile torunları, çocukları Almanya’da yaşayan Türkiye’deki insanlar onları ziyarete gelemiyor. Akrabalarının cenaze törenlerine katılamıyor.
İnsan haklarına toz kondurmayan Almanya için özgürlük ticaret, mülk sahibi olma, özel mülkiyet hakkının tanımıdır. Bunun içinde insanların dolaşım özgürlüğü sadece bir aldatmacadan ibarettir. Yani ideolojidir.