Türk lirası yaklaşık iki haftadan bu yana güçlü bir değer kaybı ile karşı karşıya. Liranın değer kaybetmesi Aşağı Saksonya'daki şirketleri de etkiliyor. Oldenburg enerji tedarikçisi EWE, 2007'den bu yana Türkiye'deki iki yan kuruluşu aracılığıyla yaklaşık bir milyon Türk müşterisine gaz sevkiyatı yapıyor. EWE son olarak 2013 yılındaki tanıtım videosunda, Türkiye'nin enerji sektöründe Avrupa'nın en büyük büyüme pazarlarından biri olduğuna dikkat çekti. Şirket, bu potansiyeli keşfeden ilk firmalardan birisi olmakla övündü.
EWE'nin iki Türk iştiraki, 2016'daki başarısız darbe girişimi sonrasında başlayan politik temizlik dalgasında firma politik baskı nedeniyle Türkiye’deki yöneticisini görevden almak zorunda kaldı.
Ancak, Türk lirasının değer kaybı EWE'nin de bilançolarına zarar vermeye başladı. Türkiye'deki problem yatırım: EWE, gazı dünya piyasasından ABD doları karşılığında alıyor. EWE'nin Türk müşterileri ise faturalarını Türk hükümetinin belirlediği fiyatlar üzerinden Türk Lirası olarak ödüyor. Kur riskini sadece EWE üstleniyor. Parti temsilcileri daha 2016 yılındaki darbe girişimi sonrası EWE'den Türkiye’den çekilmesini istemişti. Ancak EWE Liranın değer kaybetmeye başlaması sonrası Türkiye pazarındaki payını satmak istiyor.
Türk ekonomisi tehlikede
Türkiye ekonomisi çok zor bir dönemden geçiyor. Türkiye'de enflasyon her halükarda yüzde 20'nin üzerinde. Ayrıca, Türkiye ekonomisi büyük ölçüde ithalata bağımlı durumda.
Türkiye 2017'de toplam olarak 157 milyar dolarlık ihracat, 233.7 milyar dolar ithalat yaptı. Böylece 76.7 milyar dolar dış ticaret açığı oluştu. 2008 yılında 69.9 milyar dolar olan dış ticaret açığı 2008'den 2017'ye yaklaşık yüzde 10 yükseldi. Türk Lirası’nın değer kaybetmesiyle ithal edilen malların fiyatları artacağından hayat pahalılığı kendisini göstermeye başlayacak. Ve: Türkiye'deki borçlanma çoğunlukla döviz cinsinden. Sadece Türk şirketlerinin 240 milyar dolarlık borcu var. Devlet hatta birçok özel kişi bile dolar veya Euro borçlusu durumunda. Lira değer kaybettikçe, borç yükünün her alanda artacağı herkes tarafından bilinen bir durum. Örneğin Almanya’dan ithal edilen tıbbi araçlar, ilaçlar ve makine fiyatları öncesine göre çok daha pahalanacak. Alman Ticaret ve Sanayi Odası'ndan alınan bilgilere göre, Alman firmalarının Türkiye'deki iş ortakları ödeme sıkıntısı içinde. Ödemeler zamanında yapılamadığı için ödeme süreleri uzatılıyor. Alman Ticaret ve Sanayi Odası Türk müşterilerin iflas etmesi korkusunu yaşıyor.
Plusuminus’un haberine göre, bu nedenle Türkiye’nin en öneli ticaret ortağı Almanya’nın şirketleri yatırım konusunda ihtiyatlı davranıyor.
2016 yılında 440 milyon, 2017 yılında 295 milyon dolar doğrudan yatırım yapan Alman şirketlerinin yatırımı 2018 yılının ilk çeyreğinde 65 milyon dolara geriledi.
Uzmanlar: Sebep Ekonomi politikası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden finans spekülatörlerini ve ABD’yi sorumlu tutuyor. Ancak papaz Andrew Brunson ihtilafı sadece yanan ateşin görülür hale gelmesine sebep oldu.
Ancak, uzmanların bakış açısına göre, nedenler esas olarak Türkiye'nin ekonomi politikasında. Üretime yönelik yatırımlar yerine prestij projeleri denilen otoyol, köprü, havaalanı gibi alanlara yatırım yapıldı. Yani döviz olarak alınan krediler toprağa gömüldü. Bundan başka keyfi tutuklamalar hukukun üstünlüğü konusunda şüpheleri artırdı. Bütün bunlar yatırımcıların ve kalifiye elemanların ülkeden kaçışını tetikleyen faktörler oldu. Zaten yıllardır Türkiye’ye yatırım yapan yabacı yatırımcıların sayısında azalma olduğu biliniyordu.
Alman gaz dağıtım firması EWE örneği, Türkiye'deki lira krizinin son yıllardaki politik diplomasiden daha fazla etkiye sahip olabileceğini gösterdi.