Şırnak Valiliğinin Cizre'de ikinci kez sokağa çıkma yasağı ilan edileceğini açıklaması öncesi herkes bir hafta önce yaşadıklarını tekrar yaşamamak için kendi tedbirlerini almaya ve ihtiyaçlarını giderme çabası içine girdi. Dünya’da ilk kez Türkiye’de gerçekleşen ve rehin alma olarak kabul edilen 9 günlük sokağa çıkma yasağı sırasında, yiyecek içecek sıkıntısı baş göstermiş, vatandaşlar kirli suları içmek zorunda kaldıklarını söylemişti.

Kararın ardından kent merkezinde tanlar konuşlandırıldı. Daha önce 9 gün sokağa çıkma yasağı ile birlikte ambargo altına alınan vatandaşlar: #00:00:43-2#

"Valla ihtiyaçlarımızı gideriyoruz. Çocuklarımız var. Aç kalmasınlar diye. Ne yapalım, mecburuz. Bu Türk devleti bizi öldürmekten başka hiç bir şey yapmıyor. Günahtır yazıktır."  #00:00:52-6#

Cizre'de dokuz gün boyunca sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve 21 kişi hayatını kaybetmişti. Bunların arasında çocuklar ve bebekler de vardı.

120.000 nüfuslu Cizre'de 4 Eylül günü saat 20.00'den dün saat 07'ye kadar süren sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı.
Yaklaşık iki yıldan sonra çatışmalar, Temmuz ayında Erdoğan’ın barış sürecinin bittiğini ilan etmesinin ardından  yeniden sertleşmişti.
Cizre’de sokağa çıkma yasağının ardından

Dün akşam (13.09.2015) sokağa çıkma yasağının kaldırıldığının açıklanmasıyla ilçede yaşayan yakınlarına yardım etmek için çevreden birçok kişi de Cizre’ye akın etti.

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile bazı milletvekilleri Cizre’ye giderek incelemelerde bulundu.

Diğer yandan Avrupa Birliği Bakanı HDP’li Ali Haydar Konca, Cizre’deki olaylarda 20’den fazla kişinin öldüğünü, 50’ye yakın kişinin yaralandığını duyurdu.
7 Eylül'de Cudi Mahallesi'nde evinin kapısının önünde vurularak öldürülen 10 yaşındaki Cemile Çağırga'nın evinde ağır bir sessizlik vardı.

Çatışmalarda 10 yaşındaki kız çocuğu da dahil olmak üzere 7 aile ferdini kaybeden Çağıra ailesi taziyeleri kabul etti. Baba Ramazan Çağırga, barış istediklerini söyledi.

Hükümetin "sivil ölümü yok" açıklamasına tepki gösteren aile, "Bu açıklamanın aksi ispatlanıncaya kadar biz de cenazeleri gömmeyeceğiz. Gelip 10 yaşındaki teröristleri görsünler" diyor.

Baran Çağırga, kız kardeşini koydukları derin dondurucuyu gösteriyor. "Amcamların dolabı ama kardeşime tabut oldu. Nasıl kullanılır ki artık?"
Sokaklarda yükselen ağıt seslerinden başka bir şey yok.