Alman Kiracılar Birliği’nin (DMB) “Mietenreport 2024” raporuna göre, Almanya’da kiracılar gelirlerinin büyük bölümünü kira ve yan giderler için harcıyor. Ülkede kiracı oranı yüzde 53 ile Avrupa’nın en yüksek seviyesinde.
Rapora göre, kiralar 2013’ten bu yana ortalama yüzde 33 arttı; Berlin’de ise son on yılda yüzde 107 yükseldi. Ancak ücretler bu artışı karşılamıyor. Kiracıların üçte biri gelirlerinin yüzde 30’undan fazlasını, yüzde 13’ü ise yüzde 40’tan fazlasını kira ve yan giderler için harcıyor. Bu durum, yalnızca düşük gelirli kesimleri değil, orta sınıfı da ciddi şekilde etkiliyor.
Junge Welt’in haberine göre, konut büyüklüğü dağılımında da sorunlar var. Neredeyse her beş kiracıdan biri aşırı kalabalık bir evde yaşarken, nüfusun üçte biri oldukça geniş evlerde oturuyor. Bu dengesizliğin çözümü için DMB, öncelikle yeni konut inşaatlarına ağırlık verilmesi gerektiğini vurguluyor ve kısa süreli kiralama uygulamalarına karşı önlem çağrısında bulunuyor.
Rapor ayrıca, konutların fiziksel durumunun hızla kötüleştiğini ortaya koyuyor. Almanya’daki nüfusun yüzde 16’sı yapısal sorunları olan evlerde yaşıyor; çocuklu hanelerde bu oran yüzde 20’ye çıkıyor. Raporun yazarı, durumu “sessiz bir altyapı krizi” olarak tanımlıyor.
Bu tabloya tepki olarak, Sol Parti (Die Linke) meclise ulusal bir kira tavanı yasası önerdi ve kira sömürüsüne karşı cezaların artırılmasını istedi. Ancak teklifin kabul edilmesi beklenmiyor.