Rapora göre, sıcak kira ve elektrik giderleri hesaba katıldığında 5,4 milyon insan ek olarak yoksulluk riski altına giriyor. Böylece ülkede yoksulluk sınırında yaşayanların sayısı 18,4 milyona yükseldi. Bu da nüfusun %22,3’ünün yoksulluk sınırında yaşadığı anlamına geliyor.
En fazla etkilenen gruplar ise genç yetişkinler, tek başına çocuk yetiştiren ebeveynler ve 65 yaş üzeri bireyler. Bu gruplarda neredeyse her üç kişiden biri konut yoksulluğuyla karşı karşıya.
Kiralardaki artışın Almanya’daki yoksulluğun en büyük tetikleyicilerinden biri olduğunu vurgulayan, Berliner Mietergemeinschaft sözcüsü, Junge Welt’e yaptığı açıklamada, sıkı kira düzenlemeleri ve kamuya ait, uygun fiyatlı konutların hızla artırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Berlin’deki gibi büyük, kâr odaklı konut şirketlerinin kamulaştırılması da çözüm önerileri arasında yer aldı.
Öte yandan Immobilienverband Deutschland ve Haus & Grund Deutschland temsilcileri, daha fazla kira düzenlemesinin yanlış bir adım olduğunu savunuyor. Bu kesime göre sıkı kurallar, özellikle küçük özel ev sahiplerini zor duruma sokarak yeni konut üretimini ve modernizasyonu engelliyor.
Hükümet ise çözüme ilişkin net bir adım atmış değil. Bundesbauministerium, 2029’a kadar sosyal konut yapımı için 23,5 milyar Euro yatırım yapılacağını duyururken, Die Linke ise hükümeti, ülke çapında bir kira üst sınırı getirerek milyonları rahatlatmak yerine yatırımcıları desteklemekle eleştiriyor.
Raporu hazırlayan Paritätischer Gesamtverband, hükümeti konut sektöründeki “kira sömürüsünü” sınırlamaya çağırıyor. Uyarı açık: Adım atılmazsa yoksul kiracılar daha da yoksullaşacak.
