Rheinland-Pfalz Eyalet Meclisi Başkanı Hendrik Hering (SPD), kiliselerin güncel siyasi tartışmalara müdahil olmalarının eleştirilmesini haksız buldu. epd ajansına konuşan Hering, kiliselerin hangi konularda kamuoyuna açıklama yapacaklarına yalnızca kendilerinin karar verebileceğini belirtti.
“Değer oluşturan bir kuruma, hangi konularda görüş bildireceğini siyasetin dikte etmesi hem haddini bilmemek hem de uygunsuz bir tavırdır,” dedi.
Hering, kiliselerin açıklamalarının genellikle yalnızca güncel olaylar çerçevesinde dikkate alındığını ve bu nedenle “günlük siyasi meseleler” hakkında konuşmalarının doğal olduğunu vurguladı.
"Kiliselerin nerede konuşacağına siyaset karar veremez"
Hering, kiliselerin siyasetle ilgili konularda görüş bildirmesinin meşru olduğunu savunarak, bu tür açıklamaların ancak güncel olaylarla bağlantılı olduğunda kamuoyunda yankı bulduğunu belirtti.
SPD’li siyasetçi, Klöckner’in kiliselerin siyasi çıkışlarını fazla bulduğu yönündeki açıklamalarına atıfta bulunarak, bu yaklaşımı çifte standart olarak nitelendirdi:
“Demokratik bir tartışma ortamı istiyorsak, tanınmış kurumların görüşlerine her zaman yer açmalıyız,” dedi.
Klöckner, Nisan ayında verdiği bir röportajda kiliselerin siyasi söylemlerini eleştirerek, “Kilise vergisi ödüyorum ama bu bana hız limiti tavsiyesi vermeleri için değil,” demişti. Bu çıkış, kiliselerin CDU ve AfD’nin mülteci politikalarına karşı ortak tavır almasını eleştirmesinin ardından geldi.
Hering ise kiliselerin, iklim krizi, göç politikaları ve kürtaj gibi konularda farklı bakış açıları sunmasının önemli ve meşru olduğunu ifade etti. Hering, “Kilise sadece dua etsin” anlayışının, bu kurumların topluma yaptığı katkıyı küçümsemek anlamına geleceğini söyledi.
Kiliselerdeki genç grupların sosyal adalet gibi alanlarda aktif olmasının, kuruma bağlılığı artırdığını vurgulayan Hering’in açıklamaları, Almanya’da laiklik ve din-siyaset ilişkisi üzerine süren tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.