Venezuelalı muhalif sağcı siyasetçi María Corina Machado’nun Nobel Barış Ödülü alması uluslararası tepki çekti. Uzmanlar, ödülün ABD’nin müdahale planlarına meşruiyet kazandırmayı hedeflediğini belirtiyor.
Venezuela kökenli aktivist Cristal Fernández, Junge Welt ile yaptığı söyleşide Machado’nun aşırı sağcı politikalarını ve ABD ile iş birliğini eleştirdi. Fernández’e göre Machado, ülkesinin çoğunluğunun değil, kendi sınıfının ve ABD’nin çıkarlarını savunuyor. Uzmanlar, Machado’nun yıllardır Venezuela hükümetine karşı yürüttüğü söylemin ve ABD destekli askeri müdahale çağrılarının ödüllendirilmesinin “barış” kavramıyla çeliştiğini vurguluyor.
Venezuelalı muhalefetçi María Corina Machado, Hugo Chávez’in sosyalist politikalarına karşı çıkan ve neoliberal anlaşmaları destekleyen bir figür olarak biliniyor. ABD ile yakın ilişkileri nedeniyle ülkede “Cipayo” olarak nitelendirilen Machado, yargı tarafından seçimlere katılmaktan men edildi; gerekçe olarak ise ABD başkanlarıyla yaptığı resmi görüşmelerde askeri müdahale çağrısında bulunması gösterildi.
Öte yandan ABD, Karayipler’de 12.000 asker ve çok sayıda savaş gemisi ile Venezuela üzerinde baskı kuruyor ve Maduro hükümetini “uyuşturucu karteli” suçlamalarıyla hedef alıyor. Venezuela kökenli aktivist Cristal Fernández, Maduro hükümetini eleştirirken, ABD müdahalesine karşı olduklarını vurguluyor: “Venezuela halkını ve ülkenin egemenliğini savunmak için bu müdahaleye karşı çıkıyoruz. Bir darbe veya işgal, büyük can kayıplarına ve bölgesel istikrarsızlığa yol açar.”
Fernández’e göre, Maduro döneminde sosyal programların büyük kısmı kaldırıldı; eğitim, sağlık ve yoksullara yönelik hizmetlerde ciddi gerilemeler yaşandı. ABD’nin bölgedeki ekonomik ve siyasi müdahaleleri ise, Çin’in Venezuela’daki yatırımlarını sınırlamak ve kendi hegemonik çıkarlarını korumak amacıyla giderek artıyor.
Fernández, Berlin’deki Bloque Latinoamericano ile düzenlenen protestolarla ABD’nin Venezuela üzerindeki baskısını kınadıklarını belirtiyor. Aktivistlere göre, Machado’nın ödüllendirilmesi, Latin Amerika’daki müdahale planlarına uluslararası bir destek sağlama girişimi olarak görülüyor.