Konut piyasası, ekonomik krizle ilgili en görünür işaret.
Alman hükümeti, bu yıl için ekonomik beklentilerini aşağıya çekti. Ancak, sadece birkaç gün sonra, hükümetin tahminlerinin doğru olduğuna inanılırsa, büyük bir iyimserlik gerekecek. Çünkü Almanya ekonomisi, yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergileri artışlarıyla daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalacak.
Yalnızca Meksika'ya ve Kanada'ya yönelik gümrük vergisi duyuruları, önemli Alman sanayi şirketlerinin hisselerinin değer kaybetmesine yol açtı. Pazartesi günü Volkswagen, BMW, Continental ve Daimler Truck gibi şirketlerin borsa fiyatları, zaman zaman yüzde dört ile altı arasında değer kaybetti.
Kimya devleri Bayer ve BASF de sırasıyla yüzde üç değer kaybı yaşadı. Kimya Endüstrisi Derneği, bu durumdan duyduğu "endişeyi" dile getirdi, ayrıca Makine İmalatçıları Derneği (VDMA) gümrük tarifelerinin Almanya'daki sanayi işletmeleri üzerinde "büyük etkiler" yaratacağını belirtti. Bu durumda, Alman Ekonomi Bakanlığı da kendisini "büyük endişeler içinde" açıklamak zorunda kaldı. Haklı olarak; Almanya'daki şirketler, üretimlerini ABD'ye kaydırma baskısı altında.
Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck'in (İttifak 90/Yeşiller) yıllık raporunu sunarken tespit ettiğini iddia ettiği "parlak noktaların" üzerine hızla gölge düştü. Hane halkı tüketiminin "hızla artacağı" yönündeki Habeck'in tahmini, Pazartesi günü Alman Ekonomi Enstitüsü'nün (IW) bir çalışmasıyla çürütüldü. 2024 yılı sonunda kiralık konutlar, bir önceki yıla göre ortalama yüzde 4,7 daha pahalıydı. Bu gelişmenin başı, sık sık olduğu gibi Berlin'di; burada kiracılar, yeni sunulan konutlar için yüzde 8,5 daha fazla ödeme yaptı. 2022'den bu yana, Alman şehirlerinde ev sahipleri ortalama yüzde 9 ile 11,5 arasında daha fazla kira alır hale gelirken, Berlin'de ise bu oran yüzde 22'yi geçmiş durumda.
Die Linke partisi için yapılan bir anket, katılımcıların yüzde 72'sinin "konut kiralarının bundan sonra ve önümüzdeki altı yıl boyunca tüm Almanya'da artırılmaması gerektiği" yönünde görüş bildirdiğini ortaya koydu. Doğu Almanya'da bu görüşü savunanların oranı yüzde 85'e kadar çıkarken, Batı Almanya'da bu oran yüzde 70'te kaldı.
Ancak, bu taleplerin yakın zamanda hayata geçirilmesi, devlet destekli konut yapımının artırılması yönünde bir beklenti olduğu söylenemez. Geçtiğimiz yıl yalnızca 260.000 yeni konut tamamlanmışken, 2025'te bu rakamın 230.000'e düşmesi bekleniyor. Şu an geriye tek seçenek olarak "İyimserlik" kaldı, tıpkı Habeck'in şu sıralar her yerde yaymak istediği gibi.
