İşsizlerin sayısı Almanya’da ekim ayında bir önceki aya göre 53.00 azlarak 2,204 milyona düştü.
İşsizlik parası alanların sayısı ise 14.000 azalarak 654.000’e geriledi.
Çalışıyorlar ama
Almanya’da halkın yüzde 16,2’si (13,4 milyon kişi) yoksul. Çalışmalarına rağmen yoksulların sayısı da son 10 yıl içinde, iki kattan fazla, arttı. 2004-2014 yılları arasında tüm çalışanların arasında çalışmalarına rağmen yoksulların oranı yüzde 9,6 oldu.
Şimdilerde çalışanların yüzde 22,6’sı düşük ücretli işlerde istihdam ediliyor. Çalışanların sayısı artıyor ancak çocukların yüzde 21’i yani 2 milyon 800.000 çocuk hala yoksulluk içinde yaşıyor.
Çalışıyorlar ama nasıl?
Paket dağıtım firmalarında çalışma koşulları o kadar insanlık dışı ki çalışacak emekçi bulunamıyor.
Çoğunluğu Bulgaristan, Romanya ve Moldawien’den özel olarak Almanya'ya getiriliyor. Bir kelime Almanca bilmiyorlar.
"Yabancılar bizim çalışmak istediğimiz işyerlerimizi alıyorlar" diyenlere duyurulur.
Paket dağıtım firmalarındaki çalışma koşulları giderek daha da kötüleşiyor. Bu sektörde çalışanlar şanslı iseler 6,50 euro saat ücreti alabiliyorlar.
Bu asgari ücretin altında.
Bu saat ücretini alabilmeleri için çok iyi bir bölgede dağıtım yapmaları gerekiyor. Şayet köylerde veya kırsal alanlarda dağıtım yapıyorlarsa 6,50 euro saat ücreti almaları mümkün değil. Ancak 3 veya 3,50 euro arasında saat ücreti alabiliyorlar.
Üzülerek söylemek gerekir ki eski PTT'miz de bu sömürü çarkının içinde.
Devletin de içinde yer aldığı PTT'ye ait DHL üç yıl önce Posta'nın Toplu İş Sözleşmesinin geçerli olmadığı 49 firma kurdu. Bu düşük ücret uygulaması sonucu 3,74 milyar euro kar elde etti.
SPD Genel Başkanı Nahles'in şu konuşmasını hatırlayalım:
O-Ton
Nahles-dhl-esit ise esit ucret
"eşit işe eşit ücret ödenmesine, yasal boşluk bırakılmamasına karar verdik."
Et ve lojistik sektöründe çalışanların durumu da farklı değil. Belki de eşit işe eşit ücret yasası postaya verildi, ama alıcı evde yoktu.